Ana sayfa Seyahatler Havaalanlarında Yeni Dönem

Havaalanlarında Yeni Dönem

yazan Melis Büyükerk

Seyahat sektörü, dolayısıyla taşımacılık şirketleri ile havaalanları koronavirüsten çok etkilendi. Pandemi sonrası yeni normal havaalanları için ne anlama gelecek çok merak ediyoruz. Seyahat Alışkanlıklarımız Nasıl Değişecek? adlı yazıda ne gibi değişikliklerle karşılaşabileceğimizden bahsetmiştim. Burada ise sadece havaalanlarına odaklanmak istiyorum.

Aslında koronavirüs öncesinde de havaalanında bulunmak çoğu insan için keyifli bir durum değildi. Yolcular uçağa gidene kadar güvenlik kontrolleri, bitmeyen sıralar ve daha birçok prosedürle karşı karşıya kalıyordu. Benim birçok arkadaşım da bu sebeplerden dolayı havaalanlarından pek hoşlanmıyor.

Tam tersi, havaalanlarında bulunmayı çok sevenler de vardı tabi. Giriş prosedürlerini atlattıktan sonra dükkanlara bakmaktan, bir yerde oturup kahve içmekten, havaalanında bekleyerek çalışmaktan keyif alan birçok insan vardı. Mesela benim babam erkenden havaalanına gidip orada beklemeyi daha çok seviyor.

Yeni sağlık endişeleriyle birlikte havaalanlarına gitmek, orada bulunmayı seven sevmeyen herkes için çok daha stresli olacak gibi görünüyor. Yakın zamanda uçakla çok fazla seyahat edilir mi orasını bilemiyorum tabi 🙂

Girişte sıkı kontroller olacak.

Official Aviation Guide (OAG) araştırmalarına göre, havaalanlarında uçuş öncesi ciddi önlemler alınacak. Bunlar, sağlık kontrolleri, binaya az insan alınması, daha çok online sistem kullanımı ve sosyal mesafe kurallarının uygulanabilir olması ile ilgili önlemler olacak.

Temizlik ve iletişim çok önemli olacak gibi görünüyor. Çünkü yolcular için tüm havaalanı ve uçuş deneyiminin güvenli olduğuna dair bir güvence oluşturmak, onları tekrar uçmaya teşvik etmek için çok önemli.

Havaalanına girerken birçok havaalanının sıkı kontroller yapması öngörülüyor. Örneğin Los Angeles Uluslararası Havaalanı bileti olmayanları binaya almama kararı almış. Bu sayede binanın içine giren kişi sayısı ciddi ölçüde azalırken, sosyal mesafe kurallarının uygulanması da kolaylaşıyormuş.

Maske takılmasının havaalanlarında bulunan herkes için zorunlu olması bekleniyor. Zaten pek çok havayolu bu zorunluluğu uygulamaya başlamıştı. Buna ilişkin olarak hem havaalanlarında hem de uçuşlarda periyodik anonslar yapılması ve insanların farkındalığının bu şekilde arttırılması gibi uygulamalar başlayabilir.

Havayolları insan etkileşimini minimum düzeyde tutmak için otomasyonu ve online check-in yapmayı teşvik edecek gibi görünüyor. Ben koronavirüs öncesinde de uçağa binene kadar minimum etkileşimde olmayı sevdiğim için bu şekilde check-in yapmayı tercih ediyordum zaten 🙂

Mesela, Delta Hava Yolları, Haziran sonuna kadar check-in kiosklarına pleksi bariyer koyacağını açıklamış. Bazı havayollarının check-in sırasında sağlık belgeleri talep etmesi de beklenen önlemlerden bir tanesi.

Türkiye’de ise Hayat Eve Sığar (HES) uygulaması geldi. HES kodu uygulamasının amacı, koronavirüsün yayılmasını önlemek ve yavaşlatmak. Hastalığa maruz kalan, hastalarla temas etmiş ve uçuşa kabul edilmeyecek yolcuları önceden bilgilendiriyor. HES kodu Türkiye vatandaşları için tüm yurt içi ve Türkiye çıkışlı yurt dışı uçuşlarda zorunlu hale gelmiştir. Daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Türk Hava Yolları‘nın (THY) aldığı önlemlerin hepsine buradan ulaşabilirsiniz.

Sosyal mesafe korunabilecek mi?

Birçok önlem alınmasına rağmen çoğu havaalanında sosyal mesafenin korunması tam anlamıyla mümkün olamayacak gibi görünüyor. Bu yüzden de özellikle eski havaalanlarında hijyen ile ilgili değişiklikler yapılması bekleniyor.

Londra’daki Heathrow Havaalanı CEO’su John Gollan-Kaye, Bloomberg ile yaptığı röportajda, şu anki şartlarda sosyal mesafeyi korumanın pek uygulanabilir olmadığını söylemiş. Aşağı yukarı 400 kişinin her yolcu arasında 1,5 metre mesafe olacak şekilde uçağa alınmasının kilometrelerce kuyruk oluşturacağını ve bu şekilde bir uygulamanın her uçuş için yapılamayacağını vurgulamış.

Tahmin edilen bir diğer problem, güvenlik ile ilgili belirsizlikler yüzünden havaalanına erken gidecek yolcular. Bu havaalanlarının sosyal mesafeyi korumasını zorlaştıracak bir durum. Bahsettiğim gibi normalde babam uçuş saatinden çok önce havaalanına giderdi. Şimdi yaşayacağı belirsizlikleri düşünürsek kaç saat önce gider tahmin bile edemiyorum 🙂 Fakat bu gibi durumlar sebebiyle havaalanları için sosyal mesafe önlemleri almak, deneme yanılma içeren zorlu ve dağınık bir süreç olacak gibi görünüyor.

Sosyal mesafe için alınacak bir başka önlem de yerlere konulacak işaretlerin olması bekleniyor. Dünyada birçok şehirde kamusal alanlarda uygulanan hatta Caddebostan’da da bulunan çember uygulaması gibi önlemleri havaalanlarında da görebiliriz.

Yukarıdakilerden farklı olarak, kısa sürede hepsini değiştiremedikleri için Paris’teki Charles de Gaulle ve Londra’daki Heathrow Havaalanları bekleme alanlarındaki bazı koltukları kaldırmış.

Koronavirüs öncesi boardinge elit statüsü olanlar, business class uçanlar veya belli bir kart sahibi olanlar baştan alınıyordu. Artık, herkesin sondan başa olmak üzere 10 kişilik gruplar halinde uçağa alınması bekleniyor.

Sağlık kontrolleri yapılmaya başlanacak.

Güvenlik kontrollerinin çok sıkı olacağından bahsetmiştim, sonrasında sağlık ile ilgili ek bir kontrol olması bekleniyor. Air Canada, kapıdaki yolcuların ateşlerini ölçeceğini duyuran ilk havayollarından bir tanesiydi. Birçok havayolunun buna benzer tedbirler alması, ateşi 38 derece ve üzeri çıkan yolculara ise ek bir tarama yapılması veya uçuş tarihlerinin değiştirilmesi bekleniyor. Hatta ateşi yüksek yolculara hızlı koronavirüs testi yapılması bile öngörülüyor.

Dünyada alınan önlemlere örnek vermek gerekirse;

Temizlik önlemleri iyice artacak.

Havaalanları bir yandan temizlik önlemlerini sıkılaştırırken, diğer yandan yolculara görsel ipuçlarıyla bu konuda güvende olduklarını hissettirmeye çalışıyor. Çünkü yolcuların seyahat etmeye devam etmelerini sağlamanın en önemli yolu, onları güvende hissettirmek.

Bu konuya ilişkin teknolojik yenilikler de var. Mesela Pittsburgh Uluslararası Havaalanı, Carnegie Robotics şirketiyle, UV-C ultraviyole ışınları kullanan robotlar almak için anlaşmış. Bu şekilde kalabalık yerler çok daha hızlı bir şekilde temizlenebilecek.

Ayrıca, havaalanlarında birçok yerde, yolcuların kullanımı için dezenfektan, maske ve eldiven bulundurulması bekleniyor.

Havayollarının gate ve uçak içlerini daha sık dezenfekte etmesi de beklenen önlemlerden. Örneğin, United Havayolları Clorox ile ürünlerini uçakları dezenfekte etmek için kullanmak üzere anlaşmış. Delta Havayolları temizlik için yüksek dereceli dezenfektanlı elektrostatik püskürtücüler kullanıyormuş. THY de uçaklarını hastane standartlarındaki Yüksek Verimli Partikül Hava Filtresi (HEPA) sistemleriyle sürekli olarak temizliyormuş.

Lounge’lar ne olacak?

Havayollarındaki birçok lounge koronavirüs ile birlikte kapandı. Bu durumun yolcular seyahat etmeye başladıkça değişmesi hatta lounge’lara olan ilginin artması bekleniyor. Sık uçan yolcuların, kalabalıktan uzaklaşmak için bu lounge’ları tercih etmesi öngörülüyor.

Talebin artması beklense de lounge’ların daha az yolcu kapasite ile hizmet vermesi söz konusu olabilir. Aynı şekilde koltuklar arası mesafenin artması, yemeklerin azalması, açık büfelerin kapanması ve bakteriye dayanıklı kumaşlar kullanılması gibi önlemler alınması bekleniyor.

Türkiye’de uçuşlar ne zaman başlayacak?

1 Haziran itibariyle ülkemizde normalleşme dönemine giriyoruz. THY 1-3 Haziran tarihleri arasında İstanbul çıkışlı Ankara, İzmir, Antalya ve Trabzon illerine kısıtlı sayıda uçuş planlamış. Açıklamalara göre diğer iç hat seferleri 4 Haziran’da başlayacak. Yurt dışı uçuşlarına ilişkin kesin bir açıklama gelmese de THY yurt dışı uçuşlarının başlangıç tarihini 10 Haziran’a kadar ertelediğini açıklamıştı.

İlginizi Çekebilir

Bir Cevap Yazın