Ana sayfa Seyahatler Seyahat Alışkanlıklarımız Nasıl Değişecek?

Seyahat Alışkanlıklarımız Nasıl Değişecek?

yazan Melis Büyükerk

Koronavirüs sadece gündelik hayatımızı değiştirdi gibi gözüküyor ama fark ettirmeden seyahat etme şeklimizi de çok değiştirdi. Dünya yavaş yavaş normale dönmeye başladığının sinyallerini veriyor. Yine de temkinli olmakta fayda var tabi! Her ne kadar deneyimin kendisi değişecek olsa da seyahatin her zamanki pozitif etkilerine güvenmek lazım bence.

Koronavirüsün dünya üzerinde hızlı bir şekilde yayılması, birçok sektörü olduğu gibi seyahat sektörünü de derinden etkiledi. Bazı havayolları kapandı, otellerde çalışan yüz binlerce kişi işten çıkarıldı, herkes seyahatlerini iptal etti…

Peki bu durum seyahat etme biçimimizi nasıl etkiledi ve etkileyecek? Belirsizlikler devam etse de elimizdeki bilgilere göre neler bekleyebileceğimize bakalım:

Sağlık, önceki dönemlere kıyasla daha önemli bir faktör haline gelecek.

İnsanların seyahatlerini planlamadan önce, gidecekleri bölgedeki bulaşıcı hastalıklara dair araştırma yapması bekleniyor. Sağlık endişeleri konum seçerken büyük bir faktör olacak. Öte yandan, ülkelerin de sağlık konusunda daha ciddi yaptırımlar uygulaması öngörülüyor. Koronavirüs aşısı, yaptırımların şartlarının belirlenmesi konusunda etkili olacak gibi görünüyor.

Gezginlerin ziyaret edilecek bölgelerin sağlık koşullarını nasıl etkileyecekleri de merak konusu. Örneğin, daha küçük, salgından etkilenmemiş, izole yerler için koronavirüs taşıyan birinin ziyaretinin, yıkıcı sonuçlar doğurabileceği konuşuluyor.

Havayolu seyahatleri yavaş yavaş, sosyal mesafeye dikkat ederek başlayacak.

Havayolu seyahatlerinin, sağlık koşullarının en iyi olduğu ve talebin daha fazla olduğu şehir merkezlerinde başlaması öngörülüyor. Bu durum, özellikle düşük sıklıkta çalıştırılan seferlerin azalması hatta belki de bir süreliğine kaldırılmasıyla, yolcular için daha az seçenek anlamına gelebilir.

Seyahat etmek için havayolunu tercih edecek gezginlerin aktarmalı uçuşlar yerine doğrudan gidebilecekleri rotaları tercih etmeleri bekleniyor.

Sosyal mesafeyi korumaya devam etmek adına, uçaklardaki orta koltukların kullanılmaması, kabinlerde kişi sayısının sınırlandırılması, uçuş görevlilerinin eldiven ve maske giymesi gibi önlemler devam edebilir. Bu önlemlere ek olarak, uçuş sırasında elden ele bir temas olmaması açısından, servisin azaltılması da söz konusu olabilir.

Havayollarının uçuşa izin vermeden önce yolcuların sağlıklı olduğuna dair kanıt istemesi bekleniyor.

Tabi yasaklar, kısıtlamalar, karantinalar gibi durumlardan dolayı insanların üzerindeki kaygıları atmaları çok çabuk olmayacak ve insanlar bir süre eve yakın kalmak isteyecekler gibi görünüyor. Bu hem sağlık endişelerinden hem de ekonomik etkilerden kaynaklanıyor diye düşünüyorum.

Mesela biz de bir süre evde gözlem yaptıktan sonra arabayla ulaşabileceğimiz yerlere gitmeyi tercih edeceğiz.

Bu süreçte özel havacılık şirketlerinin revaçta olacağı düşünülüyor. Havacılık şirketleri, insanların hiçbir şeye dokunmak istemeyecekleri, kalabalık ortamdan kaçınacakları ortalama iki yıllık bir süreye girdiğimizi düşünüyorlar. Bu sebeple, özel havacılık şirketlerinin sosyal mesafe önlemleri uygulanan kiralamalarında kişisel ve kurumsal müşteri anlamında artış bekleniyor.

Harika fırsatlar olacak!

Kısa vadede havayollarının indirimleri devam ettirerek, seyahat severlere daha fazla imkan sağlaması bekleniyor. Yani bilet fiyatları seyahat etmeyi hayal eden kişiler için daha uzun bir süre için daha ulaşılabilir olacak gibi duruyor.

Bu tür fırsatları değerlendirmek bir yandan faydalı gözüküyor ama diğer yandan salgın ne kadar sürecek belli değil. Bu durumda fırsatlardan yararlanmak isteyenlerin iptal veya bilet değiştirme koşullarına özellikle dikkat etmesini tavsiye ederim.

Fırsatların sadece biletlerde değil, konaklama için de bir süre devam etmesi bekleniyor.

Kısacası, normalleşme sinyalleri verilirken, evlerinden çıkmak için cesur olanlar bu fırsatlardan yararlanabilecek gibi görünüyor. Seyahate ilgi arttıkça fırsatların yavaş yavaş azalması, fiyatların da yükselmesi bekleniyor. Bana sorarsanız, ne olursa olsun aceleci davranmamak lazım.

Konaklama yerlerinin yavaş yavaş ve düşük fiyatlarla açılması bekleniyor.

Konaklamanın önce keyif için seyahat edenler, sonrasında da iş seyahatleri ve grup rezervasyonları ile birlikte aşama aşama düzelmesi öngörülüyor. Bu yüzden de ilk başta açık otel sayılarının düşük olması bekleniyor.

Gezginler, daha az personelle daha çok teknolojik çözümler arayan konaklama yerleriyle karşılaşacak gibi görünüyor.

Seyahatin teşvik edilmesi için normalleşme sürecinin başlarında konaklama fiyatları düşük tutulacağı tahmin ediliyor. Bu yüzden şimdiden araştırmalara başlamak mantıklı olabilir. Sadece, uçak fırsatlarında olduğu gibi, iptal veya tarih değiştirme politikalarına özellikle dikkat etmek lazım.

Ev/oda kiralanmasına yönelik uygulamaların, gezginlerin birinin evi yerine otelde kalmayı tercih etmesiyle negatif etkileneceği düşünülüyor. Dolayısıyla, Airbnb ve diğer kısa süreli kiralama şirketlerinin, bağımsız ev sahipleri arasında standartlar oluşturması ve bu standartları uygulaması gerekecek.

Otellerden de temizlik standartlarını ve personellerinin sağlık durumunu en üst seviyede tutarak, tüm kaynaklarını konuklarının güvenliği ve sağlığı konusunda kullanması bekleniyor.

Her şeyden ve herkesten uzak yerler tercih edilecek.

Koronavirüsten önce doğada, insanlardan uzak ve keşfedilmemiş yerlere gitmek tercih edilmeye başlanmıştı. Koronavirüs sonrasında da bu trendin devam etmesi bekleniyor.

Eskisinden farklı olarak seyahat severler bu süreçte; daha içlerine dönecek, kalabalıktan uzak ve doğa içerisinde kalabilecekleri sessiz, sakin ve en önemlisi kendilerini güvende hissedecekleri yerleri tercih edecekler gibi görünüyor.

Seyahat acentelerinin yükselişi bekleniyor.

Koronavirüs ile oluşan krizle birlikte herhangi bir iptal veya erteleme gereken bir durumla karşılaşılması halinde arada biri olması açısından acentelere olan ilginin artacağı düşünülüyor. Buna göre, gezginler fırsatlardan yararlanırken kendilerini güvende hissetmek adına acenteleri kullanacak. Dolayısıyla, daha önceden seyahat planlarken acente kullanmayanlar bile koronavirüs sonrasında yardım için acentelere yönelecek gibi duruyor.

Koronavirüs sonrası dünyada insanların danışmanlara daha fazla değer vermesi öngörülüyor. Bu sebeple, arka planda yardımcı olacak gerçek bir kişinin olmasının güvencesi herkes için çok daha fazla önem kazanacak gibi duruyor.

Hepsinden önemlisi, tekrar seyahat edeceğiz!

Koronavirüsün etkilerine rağmen, en sonunda seyahatin tüm pozitif etkileriyle devam etmesi bekleniyor. Yaşadığımız deneyim anlamında farklılıklar oluşacak olsa bile, sanıyorum seyahatin dönüştürücü ve olumlu etkilerine güvenmek ve her şeyden biraz uzaklaşmak hepimize iyi gelecek.

İlginizi Çekebilir

Bir Cevap Yazın