Ana sayfa Seyahatler Yeni Normalde Mavi Yolculuk

Yeni Normalde Mavi Yolculuk

yazan Dikris Dülgeryan

Kuzenim ile sabah 05.00 civarında araba ile İstanbul’dan Bozburun’a doğru yola çıktık. Çocukluğumdan beri sabahın erken saatlerinde çıkılan yolculuklara bayılırım. Gökyüzünün pamuk şekeri rengi, bomboş sokaklar, aylardır ilk defa İstanbul’dan uzaklaşacak olmanın verdiği mutluluk, heyecan ve vazgeçilmez uzun yol şarkıları eşliğinde yolculuğumuz başladı.

Oluşan yeni durum nedeniyle hepimizin alışkanlıkları, tercihleri, sosyal aktiviteleri, planları değişti. Her adımımızı sosyal mesafeye dikkat ederek atıyoruz ve bu uzun süre daha böyle devam edecek gibi gözüküyor. Malum yaz aylarının gelmesi ile birlikte, insanlar haklı olarak şehrin kalabalığından uzak tatil yaparak denize ve güneşe doymak istiyorlar. Gözlemlerime göre, çoğunluk ya mavi tur yolculuğunu ya da müstakil yazlık kiralamayı tercih ediyor.

Benim tercihim de mavi tur yolculuğundan yana oldu. Mavi tura çıkmaktan endişe etmememin en önemli nedenlerinden biri, kalabalıktan uzakta, altı yakın arkadaşım ile birlikte olacak olmamdı. İkinci neden ise, gruptaki herkesin özel aracıyla Bozburun’a gelmesiydi. Üçüncüsü tüm arkadaşlarımın, bu pandemi sürecinde evlerinde zaman geçirmiş, maske kullanımına özen göstermiş, yasak öncesinde yurtdışına çıkmamış ve yurtdışında bulunan herhangi biriyle görüşmemiş olmalarıydı. Bir hafta boyunca konaklayacağımız teknenin kaptanını tanıyor olmamız, ve tüm personelin Covid-19 testini yaptırmış olmasını kendi açımdan dördüncü neden olarak belirtebilirim.

8 saatin nasıl geçtiğini anlamadan, Bozburun limanına ulaştık. Limandaki tekne personeli, bizleri maskeyle karşıladı. Tekneye girerken terliklerimizi çıkardık, hepsinin altı temizlendi, ateş ölçümlerimiz not edildi. Herhangi bir hastalık geçirip geçirmediğimiz, daha önce Covid pozitif biriyle aynı ortamda bulunup bulunmadığımıza dair bir form doldurduk. Ortak alanda ve her birimizin kamarasında dezenfektan vardı. Güneşlenilen ve yemek yenilen ortak alanda sosyal mesafe ayarlamaları yapılmıştı. Her sabah ve akşam ortak alanlar ile kamaralarımız temizleniyordu. Havlu ve kişiye özel olan her şey bir poşet içerisinde sunulmuştu. Ortak tuvalet, duş yeri ve soyunma kabini, her kullanım sonrası dezenfekte ediliyordu. Her şey son derece sterildi. Her detayın düşünülmesi, hepimizin içini rahatlatmıştı.

Tatil rotamız ise Bozburun limanından hareketle Ada Boğazı, Çanak Limanı, Dimitri Koyu, Hurmalı Bük, Bencik Koyu, Dişlice Adası, Sığ Liman, Selimiye, Kocaada, Kocabahçe, Dirsek Bükü, Çomçalık Koyu ve son olarak da Kızılada’ydı.

4 gün boyunca hep seyir halindeydik fakat, mecburen 5. gün market alışverişi için Selimiye’ye yanaştık. Ufak bir yerleşim yeri olan Selimiye’nin dahi, bu kadar dikkatli olması hepimizi şaşırtmıştı. Etrafta az insan olmasına rağmen herkeste maske takılıydı. Bazı restoranların, sezonu açmamış olması hayal kırıklığı yaratmış olsa da, özenle dikilmiş renkli çiçekler, dut ağaçları, tatlı ara sokaklar, butik cafeler, küçük otellerin bir adım önünde plaj olması çok keyifliydi.

Temiz ve sakin masmavi bir denizi, yemyeşil büyüleyici dağları, denizde size eşlik eden balıkları, kaplumbağaları ve martıları görmek eşsiz bir duyguydu. Yeşil ve mavi tonlarının iç içe geçtiği, dağlarda keçi ve oğlakların eksik olmadığı bir tablo gibiydi. Çoğu zaman erken uyanamayan biz, sabahın 5’inde battaniyenin altına girip, gün doğumunu hayranlıkla izleyip ardından gözlerimizi suyun içinde açıyorduk.

Dalış maceramı bile bu tatilde gerçekleştirdim. Su altı yaşamını izlemek hem korkutucu hem de heyecan dolu bir deneyimdi. Birçok su altı canlısını görmek için sabırsızlanırken bir yandan da “Acaba bir şey olur mu düşüncesi?” ağır basıyor diyebilirim. 

Şehir hayatında bu güzelliklerden mahrum kalarak yaşıyor olmak ne üzücü bir durum! 

Kendimi dinlediğim, sabahları yoga yaptığım, ellerim buruşana kadar denizde yüzdüğüm, geceleri yıldızları seyrettiğim, lezzetli balık yemeklerine doyduğum bir tatil oldu benim için. Dilerim siz de deneyimlersiniz, inanın iyi gelecek.

Unutmadan söylemeliyim ki mavi tura çıkarken, yanınıza çok eşya almamaya özen gösterin. Hem kısıtlı eşya alanınız oluyor hem de zaten deniz insana hayatındaki fazlalıkların gereksizliğini çok iyi hissettiriyor.

Anın tadını çıkarmaya bakın derim…

İlginizi Çekebilir

6 Yorumlar

Melek 22/06/2020 - 22:13

Bu surecte mavi tur tatili bizimde seceneklerimiz arasindaydi, bu yazidan sonra kesinlikle tercihimiz o yonde olucak.. Resimler muhtesem!!!

Cevapla
Meline pulat 23/06/2020 - 02:21

İçim açılıdı .. teşekkürler paylaşım için

Cevapla
Taniyel Hacikoglu 23/06/2020 - 13:19

Dikrisim keyifli ve guzel gecen tatil yazini okurken daha once bu rotada yaptigimiz mavi yolculugumu hatirladim o anilari tekrar yasattigin icin tesekkurler

Cevapla
Ayda Haçikoğlu 23/06/2020 - 21:08

Nasıl güzel kaleme almışsın.Şu anda orda olmak vardı.Yazı muhteşem ,resimler harika.Duygularımızı ve hisettiklerimizi yazıp yaptığımız tatilleri hatırlattın.tebrikller👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻

Cevapla
Füsun 24/06/2020 - 10:54

Yine yazınızla kendimi orada gibi hissettim. Demek su yeni normalleşme döneminde de iç rahatlığıyla çıkılabilecek bir tatil alternatifimiz var. Daha önce deneyimledigim tekne tatilinden sonra zaten başka türlüsünün aslında gerçek bir tatil olmadığına karar vermiştim. Hele o sabahları yüzümü suya dalıp yıkama fikri😉. Gece yıldızların bir örtü gibi üzerimizi örtmesi. Çok özlemişim. Çok teşekkür ederim.

Cevapla
Aylin Yilmabasar 24/06/2020 - 20:12

Resimler harika anlatilanlar guven verici.. Sanirim herkesin bu yaz tercihi olacaktir mavi turlar. Ösellikle bu deneyim paylasimindan sonra.. Kalemine saglik Sevgili Dikris.

Cevapla

Bir Cevap Yazın