Ana sayfa Hayvan Dostu Kediler 102

Kediler 102

yazan Derin Tekin

Artık herkes, özellikle de yolu İstanbul’a düşenler, kedileri hakkında iyi-kötü bilgiye sahip. O yüzden, bir kedinin kızgın mı yoksa mutlu mu olduğunu, neresinden sevilmesi ve neresine dokunulmaması gerektiğini anlatmak günümüzde biraz anlamsız kalıyor. O yüzden, sizlere kediler hakkında çok bilinmeyen, enteresan bilgileri toparlamaya karar verdik. Keyifli okumalar!

  • Dişi kediler sağ patilerini daha iyi kullanırken, erkek kediler çoğunlukla sol patide iyidirler.
  • Bir kedinin beyin yapısı insanınkine çok benzer. Araştırmalara göre kedilerin beyin yüzeyleri %90 oranla insanlarınkine benzermiş.
  • Kedilerin IQ seviyeleri köpeklere göre daha düşüktür, ama karmaşık problemlerin çözümünde köpeklerden daha iyilerdir.
  • Tatlıyı ayırt edemezler.
  • Kedilerin genellikle laktoza karşı tolerans seviyeleri düşüktür. Yani, bilinen genel bir yanlış olarak, süt aslında kedilere iyi gelmez.
  • Aynı zamanda çiğ balık da kediler için iyi değildir.
  • Ortalama 100 çeşit ses çıkarırlar. Köpeklerde bu sayı 10’dur.
  • Kedilerin burunlarının yüzeyi, insanların parmak izi gibi eşsizdir.
  • Ön patilerinde beş, arka patilerinde dört parmak vardır.
  • Patilerinin altından terlerler.
  • Sesinizi tanırlar. Duyma yetileri köpeklerden ve insanlardan daha güçlüdür. Bu yüzden kedinize bağırarak konuşmanız anlamsızdır, kedilerle fısıltı gibi yumuşak ve kısık bir sesle konuşulması çok hoşlarına gider. Ama elbette sizi duymazlıktan gelmeyi tercih edebilirler.
  • İnsanlardan iyi görmekle beraber renk körüdürler. Yalnızca kırmızı, yeşil ve mavi renklerini algılayabilen koni hücrelerine sahiptirler.
  • Kediler birlikte yaşadıkları insanlara alerjik olabilir.
  • Kediler sıklıkla kapalı kapılar ardında tutulduğu için sigara, ev tozu, kepek, polen ve bazı tür kedi kumlarından etkilenebilirler, bunlar da kedilerin solunum yollarında iltihaplara veya kedi astımına yol açabilir.
  • Tüm memeliler arasında en uykucu hayvanlardır. Hayatlarının %70’ini uyuyarak geçirirler. Yavru kediler uyurken büyüme hormonu salgılar, ancak yetişkin kediler sadece uyumayı sevdiklerinden uyur. Ev kedilerinin %97’si uyumayı ve düşük enerjili işler yapmayı tercih eder. Vahşi kedilerdeyse bu oran %14’tür. Bu farkın sebebi olarak, hayatta kalmak için yiyecek bulma, vücut ısısını yükseltmek zorunda olma gibi dürtüler gösteriliyor.
  • Kedilerin bıyıkları çevredeki hareketlere karşı son derece duyarlıdır. Ani bir hareket hemen bıyıklar tarafından algılanır. Görmeyen kediler, çevrelerine çok hakim hareket etmelerini bıyıklarına borçludurlar.
  • Usain Bolt’tan daha hızlı koşabilirler.
  • Sağlıklı yetişkin bir kedi kendi boyunun 6 kat yükseğine kadar zıplayabilir.
  • Deniz suyu içebilirler, böbrekleri tuzu filtreleyebilir.
  • Kedilerin köprücük kemikleri olmadığından kafalarının sığabildiği her yerden geçebilirler.
  • Bir yavru kedinin sağlıklı bir yetişkin olabilmesi için en azından 2-3 ay annesi ile birlikte kalması gerekir. Böylece hem bağışıklı sistemi gelişmiş olur, hem de annesinin vereceği sosyal disiplini alarak daha uyumlu ve söz dinleyen bir kedi olur.
  • Kediler sadece insanlara miyavlar. İnsanlara kendilerini duyurmak için miyavlamaya başladıkları düşünülüyor.
  • Kediler gece canlılarıdır. Gündüzleri çoğunlukla uyumalarının ve geceleri daha hareketli olmalarının nedeni budur. 
  • Dilleri antibakteriyeldir. O nedenle kedilerin yıkanmaya ihtiyaçları yoktur, kendilerini temizlerler.
  • Kediler insanlara sürünerek kendi bölgelerini belli etmeye çalışırlar. Öte yandan, çoğunlukla üzerlerindeki insan kokusunu silmek için tüylerini yalarlar.
  • Kedi gurultusunun (mırlama) insanlarda iyileştirici özelliği vardır. Aynı zamanda bir kediyi okşamanın kan basıncını düşürdüğü bilimsel olarak ispatlanmıştır.
  • Kediler miyavlamalarıyla insanlara istediklerini yaptırma yeteneğine sahiptir. Bu nedenle olduğunu tahmin ediyoruz ki, kedi sahiplerinin üçte biri, kedilerinin akıl okuduğunu düşünüyor.
  • Günümüzde “kara kedi” herkesin peşinde olduğu popüler bir renk olmasına rağmen, pek çok ülkede siyah kedinin uğursuzluk getirdiğine inanılır. İngiltere’de ve Avustralya’da ise tam tersi, siyah kedilerin uğur getirdiği düşünülür.
  • Eski Mısır’da evcil bir kedi öldüğünde tüm ev halkı kaşlarını tıraş yaparak yas tutarmış.
  • Kediler sahiplerini protesto etmek için kakalarının üzerini örtmeme yöntemini kullanırlar.
  • Küçük bir yere girip giremeyeceklerine bıyıkları sayesinde karar verirler.
  • Evlerine geri dönebilecekleri mesafeye kadar uzağa giderler.
  • Kedi nanesi her kedide aynı etkiyi yaratmaz. 
  • Kediler ilk olarak Çin’de evcilleştirildiler. Aslında ilk defa yaklaşık 4000 yıl önce Antik Mısır’da evcilleştirildiği düşünülüyordu, fakat 2013 yılında yapılan yeni bir araştırma ile, yaklaşık 5300 yıl önce Çin’de evcil kedilerin varlığının izi bulundu. Araştırmaya göre kediler tarım yapılan ve depolanan yerlerdeki kemirgenleri takip ederek insanların bölgelerine girmeye başladılar. İnsanlar da, kedilerin fareleri temizlemelerinden memnunlardı. Yani, kedilerle insanların ilişkisi çıkara dayalı olarak başladı diyebiliriz.
  • Kediler sadece mutlu olduklarında mırlamazlar. Doğum yaparken, hastayken, emzirirken, yaralandıklarında ya da stresli olduklarında da mırıldanırlar. Sebebi tam olarak bilinmemesine rağmen, elbette birkaç tahmin yürütülüyor. Kediler nefes alıp verirken düzenli olarak sesler çıkarırlar. Araştırmalara göre, bu sesler kemik yoğunluğunu artıyor ve iyileşmeyi hızlandırıyor. Yani, mırıldanarak enerji harcamadan kaslarını dinlendirebilir ve kemiklerini güçlendirebilirler. Ayrıca mırıltı, acıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Dolayısıyla, kediler kendilerini iyileştirmek ve iletişim kurmak için de mırlıyor olabilirler.
  • Günlük alışkanlıklarını değiştirirseniz hasta numarası yapabilirler.
  • Kediler su içerken çenelerini ıslatmazlar. Köpeklerin aksine, dillerinin sadece üst kısmı suya temas eder. 
  • Suyu patileriyle içmelerinin de bir sebebi vardır. Su kabının şeklini beğenmedikleri zaman veya kabın darlığı nedeniyle bıyıklarında baskı hissettiklerinde patilerini emerek su içmeyi tercih edebilirler. Bu durum, su seviyesinin kedinin istediğinden daha düşük olmasından da kaynaklanabilir. Kısaca, kedinin tercihine göre nasıl hoşuna gidiyorsa da diyebiliriz. 
  • İstediklerini elde etmeyi çok iyi bilirler.
  • Kediler vakitlerinin çoğunu bakım için ayırır. Kendilerini temizleyerek serinler, rahatlar, kan dolaşımını rahatlatır ve avcı hayvanların dikkatlerini çekecek kokulardan kurtulurlar. Bazen kediniz sizi bile yalayabilir, bu onun sizi ailesinin bir parçası olarak gördüğünün işaretidir. 
  • Kediler en istilacı 100 canlı türü arasında kabul edilir, 
  • Avlarını (kuş, fare, çekirge, yılan vb.) size getirebilirler. Bunu bir hediye olarak görebilirsiniz. Çünkü bunu ailelerini memnun etmek ve takdir görmek için yaparlar. 
  • Kedilerin eve girmelerini sağlayan kedi kapısının mucidi Newton’dur. Kedisine kapıyı açıp kapatmaktan deney yapamaz hale geldiğini tüm kedi sahipleri hayal edebilir herhalde.
  • Bir kediyle ne kadar fazla konuşursanız o kadar konuşkan olur.
  • Kedinin size masaj yapması, sizin kendisine ait olduğunu düşünmesidir. 
  • Size bakarken gözünü açıp kapatıyorsa bu onun “seni seviyorum” deme şeklidir.
  • Bazen elinize, omzunuza veya bacağınıza kafa atarlar. Bu davranış, onların selamlaşma şeklidir. 
  • Kediler insan seçer. Bir kedi yanınızdakine değil ama size kendini sevdiriyorsa, kendinizi özel hissedebilirsiniz.
  • Kedilerin patilerini altlarına alıp kuluçka-vari bir pozda oturmasına Kral Oturuşu denir. Sadece kendilerini güvende hissettikleri zaman bu şekilde otururlar. Aksi halde patilerini önlerine doğru uzatırlar ve olası bir tehdit durumunda savurmaktan kaçınmazlar.
  • Kendileriyle ilgilenmeyen insanlara giderler. Bunun nedeni, göz teması kurulmamasının kendilerinin ağırlandığını algılamalarıdır.

İlginizi Çekebilir

Bir Cevap Yazın