Ana sayfa Oteller Canlı Yayın Serisi #7 – Dilara Karabay

Canlı Yayın Serisi #7 – Dilara Karabay

yazan Melis Büyükerk

Dilara Karabay ile Simurg Inn’in kuruluşu, şu anki durumu, pandemiden nasıl etkilendiği, köpek dostu bir otel olması ve Ahmetçe Köyü’ne dair sohbet ettik. Sohbetimizi izlemek isterseniz videoya buradan ulaşabilirsiniz.

Peki neler konuştuk?

Simurg Inn’in kuruluşu

Dilara, uzun zamandır mücevher ve dekorasyon ile uğraşıyordu. Ben de ilk olarak bütün bu işlerin arasında otel açma fikrinin nereden çıktığını ve Ahmetçe Köyü’ne nasıl karar verdiğini sordum. İkisinin de tamamen tesadüf olduğunu, her şeyin yakın arkadaşları ile birlikte burayı ziyaret etmeleriyle başladığını söyledi. Seyahat ederken denize yukarıdan bakan, “kartal yuvası” gibi yerleri tercih ediyorlarmış, bu şekilde Ahmetçe Köyü’ne gelmişler. Şu anda otel olan araziye geldiklerinde buraya hayran kalmış.

Aslında Dilara bir yere hemen bağlanmaz, kolay yer değiştirirmiş. Burası, yani Ahmetçe Köyü, ilk defa kök saldığı, kendini ait hissettiği yer olmuş. Her ne kadar seyahat etmeyi çok seviyor olsa da, onun için en güzel ve keyifli şey buraya geri dönmek haline gelmiş. Bana sorarsanız otelin bu kadar keyifli olmasının bir sebebi de Dilara’nın burasıyla olan bağı. Hem oteldeki her detaydan hem de buraya geldiğinizde Dilara’nın harika bir enerjiyle tüm misafirleriyle tek tek ilgilenmesinden buraya ne kadar bayıldığını hissediyorsunuz.

Neden Simurg?

Simurg’un yeniden doğuş ve kendini arama gibi anlamları var. Ben burada kaldıktan sonra Simurg ismiyle anlatılmak isteneni; muhteşem manzara, doğa, güzel emekler ve köpekler ile birlikte kendi içinize dönüp, kendinizi aramak olarak yorumlamıştım. Bu yüzden de otele bu ismi vermenin özel bir sebebi olup olmadığını sordum.

Dilara arkadaşıyla buraya ilk geldiğinde ikisi de hayatlarının farklı bir dönemindelermiş. Yeniden bir hayat kurmaya çalışıyorlarmış. Bu yeni proje ile “Anka kuşu gibi tekrar doğuyoruz.” diye düşünürken adının öyle olmasına karar vermişler. Yani, kendi hayatlarındaki bu dönemden esinlenerek böyle bir isim koymuşlar.

Ayrıca, Dilara’nın son koleksiyonunun adı Simurg’muş. Dolayısıyla otelin adı Simurg Inn olarak kalmış. Logoyu ne yapacağız diye düşünürken, Dila (Dilara’nın kızı) koleksiyonu için çizmiş olduğu logoyu kullanmayı önermiş. Dolayısıyla, her anlamda Dilara’nın hayatından esinlenen ve kendi oluşturuğu bir isim ve logo ile Simurg Inn kurulmuş.

Odalar

Pers mitolojisinde Simurg olan kuş, Anka, Bennu, Hümma olarak da biliniyormuş. Bu yüzden de oda isimleri hep bu şekilde, yani tavus kuşu dışındakilerin hepsi aynı anlama geliyor. Ayrıca Simurg Farsça’da 30 kuş anlamına geliyormuş ve çok güzel bir hikayesi varmış. Merak ederseniz buradan göz atabilirsiniz.

Simurg Inn’de 5 oda 3 suite var. Daha fazla oda eklemeyi düşünüp düşünmediğini sorduğumda, Dilara net bir şekilde olmayacağını söyledi. Otelin o butik havası, sıcaklığı, Dilara’nın tüm misafirleriyle ile ilgilenme fırsatı bulması, bir yandan da o sakinliği kaybolsun istemiyor. Bana sorarsanız da Simurg Inn’i farklı ve keyifli kılan özellikleri bunlar. Bir yandan sanki çok yakın bir arkadaşınıza misafirliği gitmiş gibi hissederken, diğer yandan sessiz, sakin, huzurlu ve rahat vakit geçirebiliyorsunuz.

Ayrıca Dilara’nın buraya gelme sebeplerinden biri o keşmekeşten çıkmak olduğundan, yarattığı bu yeni ortamda yine o eski hızlı yaşama geri dönmek istemiyor. “Otelcilikten çok profesyonel misafir ağırlıyorum gibi” diye bir cümlesi var mesela. Bu bakış açısı, gelen misafirlere de yansıyor kesinlikle.

Yemekler

Yemekler bir otel için çok önemli. Orada yaşayacağınız deneyimle doğrudan alakalı olduğu için Simurg Inn’de yemeklere çok önem gösteriyorlar. Canlı yayınımızda Dilara, otelde yöresel ürünleri, zamanında kullanarak lezzetle ilgili bir şeyler oturttuklarından, kendilerini geliştirdiklerinden bahsetti.

Benim ziyaretimden aklımda kalan en keyifle yediğim öğün kahvaltı olmuştu diyebilirim. Simurg Inn’de kahvaltılar çok özel! Tereyağ, Karadeniz’den geliyor mesela, domatesler, salatalıklar orada yetişiyor. Yediğiniz her şey taptaze ve organik. Yediğimiz her şey ayrı güzeldi ama benim için kahvaltıların yeri ayrı kaldı.

Pandemide Simurg Inn

Simurg Inn şehirden kaçıp, huzurlu vakit geçirmek isteyenler için harika bir yer! Dilara’ya pandemi döneminden nasıl etkilendiklerini sorduğumda, gelen misafirlerin başta çok tedirgin olduklarını ama bir süre geçtikten sonra rahatlayıp, dönene kadar çok keyifli vakit geçirdiklerini söyledi. Pandemi ile ilgili tüm önlemlerin alınmasının yanı sıra, az oda olması ve genellikle açık havada vakit geçirebilme imkanıyla, bana sorarsanız bu dönemde gidilebilecek en rahat yerlerde biri Simurg Inn.

+15 yaş üstü misafirler

Simurg Inn 15 yaş üstü misafirleri kabul ediyor. Bu konuyla ilgili Dilara’ya sürekli “çocuk sevmiyor musunuz” diye soranlar oluyormuş. Tahmin edersiniz ki durumun bununla hiçbir ilgisi yok. Sadece, otel çocuklara uygun bir yer olarak dizayn edilmemiş. Ayrıca konsept olarak kafa dinlemelik, romantik bir yer. Bu sebeple de çocukları kabul edemiyorlar maalesef.

Köpek dostu!

Aslında insanların çocuklar konusundaki eleştirilerinin asıl sebebi otelin köpekli misafirleri kabul ediyor olması bence. Köpek alırken nasıl çocuk almazsınız diye düşünüyor insanlar. Ben de çok merak ettiğim için Dilara’ya köpekleriyle gelen misafirlerle ilgili bir sorun yaşayıp yaşamadığını sordum. Söylediğine göre, köpekle seyahat eden grup, ne yapması gerektiğinin daha çok farkında oluyormuş. Dolayısıyla bu konuyla ilgili hiç problem yaşamamış.

Bir yandan da oteli merak edip gitmek isteyenler oluyormuş. Oraya gittiklerinde fobileri olduğunu, köpeklerin kapatılması gerektiğini söylüyorlarmış. Burada Dilara’nın vurguladığı nokta, kendisinin Simurg Inn ile ilgili paylaşılan her içerikte, bu tür durumlardan kaçınmak için otelin köpek dostu olduğundan bahsetmesi. “Burası böyle bir yer” diyor. Bu yüzden de, bu tür şikayetleri olan misafirlere, daha rahat vakit geçirebilecekleri oteller öneriyormuş.

Ne zamanlar açık?

Simurg Inn 12 ay boyunca açık bir oteldi ama artık yılda 1 ay oteli kapatmayı planlıyorlarmış.

Bu arada, otelin 8 odası olduğu için rezervasyonun çok hızlı dolduğunu burada hatırlatmak istiyorum. Eğer gitmeyi düşünüyorsanız, önceden plan yapmanızı tavsiye ederim.

Simurg Inn ve civarında yapılabilecek aktiviteler

Simurg Inn’de kalmaya gittiğinizde sadece otelde vakit geçirmenize gerek yok. Etrafta gezilecek o kadar çok yer var ki! Asos, Zeus Altarı, Hasan Boğuldu, Mıhlı Şelalesi bunlardan sadece birkaçı. Ayrıca yakınlarda harika şarap bağları da varmış. Yani, otelde konaklayacak olursanız Dilara’ya nereye gitsek diye sormayı unutmayın!

Bizim deneyimimiz ve otel hakkında daha fazla bilgi için Ahmetçe Köyü’nde Bir Cennet: Simurg Inn yazısına göz atabilirsiniz.

Websitesi: www.simurginn.com

Instagram: @simurginn

*Tüm fotoğraflar Simurg Inn websitesi ve Instagram hesabından alınmıştır.

İlginizi Çekebilir

Bir Cevap Yazın