Ana sayfa Seyahatler Yeni Gezginler

Yeni Gezginler

yazan Melis Büyükerk

Tüm dünya yeni normale alışmaya çalışırken gezginlerin de tercihleri ve davranışları bu duruma adapte oluyor. Artık gezginler, deneyim odaklı, etik, sürdürülebilir seyahatleri tercih edecek gibi görünüyor. Yeni bir tanımları da var: Promadic Travelers. Aynı zamanda, bu gezginlerin koronavirüs ile birlikte daha tenha yerlerde kalmak istemeleri (mesela ben bir süre bu tarz yerleri tercih edeceğim) ve bu durumun otel seçimlerine yansıması bekleniyor.

Nedir bu Yeni Gezgin?

Design Hotels dergisi Directions 2020, yeni gezginleri Promadic Travelers olarak tanımlamış. Bu gezginler, seyahatin proaktif, kişisel gelişim duygusunu arttırması ve bir amacı olması gerektiğine inanıyor. Kısacası, deneyim ve ekolojik duyarlılık onlar için ön planda. Dolayısıyla bu gezginlerin, daha önce kimsenin gitmediği, ruhu olan ve sürdürülebilir çözümler sunan yerleri tercih etmeleri bekleniyor.

“The Promadic Traveler, a new breed of explorers looking for purpose and knowledge above all else.”

Aslında Promadics diye tabir ettiğimiz gezginler Z kuşağıyla birlikte oluşmaya başladı. Hatta sadece seyahatlerde değil, aldıkları kıyafetlerde, gittikleri restoranlarda, günlük hayatlarında kullandıkları her şeyde bu tür özellikler arıyorlar ve sadece kendi değerleriyle örtüşen markaları destekliyorlar.

Amadeus’un hazırladığı Future Traveller Tribes 2030 raporuna göre, yeni gezginler, sadelik, kültür ve sosyal sermayeye önem veriyor, öğretici ve dönüştürücü deneyimler arıyor. Bunlara ek olarak, etik değerleri ön planda tutuyor. Dolayısıyla, ekolojik faktörler ve toplumsal fayda sağlama arzusu, yeni gezginlerin seyahat planlama süreçlerini etkileyecek gibi görünüyor.

Etik ve bilinçli gezginler

Yeni gezginler, küresel problemler ve markaların çeşitli sosyal/çevresel ekosistemler üzerindeki etkisi hakkında bilgi sahibi. Dolayısıyla, herhangi bir markaya güvenmeleri zaman alıyor. Bu yüzden de, gerçekten sürdürülebilirliği destekleyen, şeffaf markaları tercih ediyor. Buna örnek olarak Mediacom’un anketini gösterebiliriz.

2000 kişinin katıldığı anket sonucunda, katılanların %65’i markaların çevre dostu olduğunu iddia eden markaların uygulamalarını abarttığını düşündüğünü söylemiş. Öte yandan, katılanların %80’i şirketlerin dünya üzerinde bıraktıkları izleri en aza indirmesi gerektiğini belirtmiş.

Aslında bu gezginler, vicdanlarına göre seyahat planlamayı tercih ediyor. Politik görüşleri ve turizm harcamalarının hangi ekonomiye nasıl fayda sağlayacağı gibi düşüncelere göre, nereye ve ne şekilde seyahat edeceklerinin planlarını, çevresel faktörleri de göz önünde bulundurarak yapıyorlar.

Deneyim ön planda

Geçmiş yıllarda mutlaka görülmesi gereken yerler vardı. Artık gidilen yerden ziyade, orada yaşanacak deneyim önemli. Daha önce gidilmemiş yerler keşfetmek önemli. Kişiye özgü deneyimler önemli.

Ziyaret edilen bölgedeki yaşamı deneyimlerken bir yandan da o bölgenin sosyokültürel yaşamına, ekosistemine faydalı markalar tercih etmek, gönüllü olarak çalışmak, yani bir şekilde destek olmak yeni gezginlerin seyahat amaçlarından bir tanesi. Bu gezginler tüketmek yerine fayda sağlamayı amaçlıyor.

Yeni gezginlerin en önemli özelliklerinden bir diğeri, sürekli kendilerini geliştirmek istemeleri. Yani bu gezginler, hem kendilerine hem de topluma fayda sağlayacak seyahatler peşinde.

Uzun ve esnek seyahatler

Yeni teknolojik gelişmeler ve koronavirüsün de etkisiyle evden çalışmak birçok sektör için uygulanabilir hale geldi. Dolayısıyla yeni gezginlerin (artık uzaktan da çalışabildikleri için) seyahat konusunda daha esnek olması ve uzun süreli seyahat etmesi bekleniyor.

Koronavirüs sonrası sağlık endişeleriyle birlikte ( bu konu ile ilgili daha fazla detay için Seyahat Alışkanlıklarımız Nasıl Değişecek? yazımıza göz atabilirsiniz), yeni gezginlerin havayolları yerine diğer ulaşım araçlarını kullanması bekleniyor. Bu gezginlerin yaşadıkları yerlere daha yakın, kendi ülke sınırları içerisinde seyahat edecekleri düşünülüyor.

Aynı değerlere sahip bir topluluk

Yeni gezginler kendileri ile aynı entelektüel seviyede, aynı değerlere sahip, aynı kaygıları taşıyan ve topluma fayda sağlamak isteyen kişilerle birlikte vakit geçirmeyi tercih ediyor. Bu durumun seyahatlerine de yansıması bekleniyor.

Kısacası, böyle insanlarla birlikte konaklayabilecekleri, sohbet edebilecekleri, ortak bir deneyim yaşayabilecekleri, tercihen her isteyenin girme fırsatı bulamayacağı, daha butik yerleri tercih edecekleri düşünülüyor.

Aslında bu tarz yerler koronavirüs öncesinde de önem kazanmaya başlamıştı. Ancak yeni normal dönemde, bu tür kapalı grup programları ve butik oteller çok daha ön planda olacak gibi duruyor.

İlginizi Çekebilir

3 Yorumlar

Münire 06/06/2020 - 21:44

Faroe Adalarını çağrıştırdı bu yazı bana😊

Cevapla

Bir Cevap Yazın