23 Nisan 2020 günü 12 milyondan fazla Fortnite oyuncusu 10 dakikalık bir sanal konser izlemek için platformda buluştu. İnanılmaz bir rakam, değil mi? Geleneksel hip hop, lo-fi ve ambient müziği füzyonlayan sanatçı Travis Scott, konseri avatarıyla verdi. Ve bu gün, oyun-VR-müzik dünyalarında tarihi bir an olarak kaydedildi.
COVID-19 karantina dönemi evde geçirdiğimiz zamanın oldukça artmasına bağlı olarak, bu gibi yeni arayışlar içinde olanların ilham bulabileceği çok elverişli bir dönem oldu. Ancak elbette Gorillaz ve Björk gibi sanatçıların farklı teknolojilerle yaptıkları denemeleri düşünürsek, sanal konserler yaklaşık 10 yıldır hayatımızda olan etkinlikler.
İlk örneklere dönecek olursak, 2008 yılında dünyaca ünlü rock grubu U2 Second Life oyununun içinde gerçekleşen sanal konseri ile gündeme yansımıştı. 2019’un başlarında da Fortnite, oyun içinde verdiği birkaç sanal konserle anılmaya başladı. Bunlardan en akılda kalıcı olanı ise elektronik müzik yapımcısı ve DJ Marshmello’nun sanal konseri oldu. Güzellik ve teknik güzellik olarak, elbette geçtiğimiz 10-11 yılda gelişen ve değişen teknolojiyi de düşünmemiz gerekiyor. Ancak yine de, bu süre zarfında hafızalara kazınmış olan Marshmello konserinin yerini artık Travis Scott’un performansı dolduruyor.
Dijital eğlence dünyası, sanal gerçeklik, müzik ve oyun kesişiminde buluşan ikonik bir başarı olarak tanımlanan Travis Scott’un konseri, sanal bir konserin barındırması gereken dinamiği başarıyla yansıttığına dair yorumlar ile anılmıştı. Konser, artırılmış ve sanal gerçekliğin geleceğinin nasıl olabileceğine dair bir bakış açısı sunmasının, vücut bulmuş avatarların birlikteliğiyle oluşan kitlesel ölçekli bir etkinlik olarak müzik tarihine geçmesinin yanında; sanatçının fiziki konser biletlerinin satışlarını da oldukça arttırarak oyun-içi pazarlamada yeni bir seviye olarak gösterildi.
Günümüzde yeni nesil dijital deneyimlerin püf noktalarını 2 ana konu başlığında söyleyebiliyoruz: deneyimin içine dalmak ve etkileşim yaratmak. Sanal konserlerde bu deneyimi en etkin şekilde sağlayabilmek için de en önemli rol sanatçılara ait. Sanatçıların kendilerini dijital dünyaya nasıl aktardıkları, sundukları ve birer idol olarak gelişimlerini gösterdikleri, sanal ve artırılmış gerçeklik üzerinde öne çıkan konular oluyor. Travis Scott’un konserine göz attığımızda, Scott’un dev avatarı ve alanda sürekli ışınlanarak her noktada belirebiliyor olması da etkileşimin ve dinamik dönüşümün en önemli işaretleri.
Fiziksel etkinliklerin ve konserlerin Mart ayından beri askıya alınması ile, Fortnite’taki gibi konserler umut verici alternatif bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Müzik projelerinde çalışan görsel efekt uzmanları çevrimiçi performansların canlı yayınlanmalarının yanında, müzisyenlerin üretim süreçlerinde ne gibi farklılıklar sunabileceklerine dair çalışmalar yapmaya devam ediyor. Ancak “sanal konserler artık canlı müziğin geleceğini mi oluşturacak?” sorusunun yanıtı pek olumlu görünmüyor. Sanal konserler, fiziki konserlerin sunduğu deneyimle birebir örtüşmüyor, aynı atmosferi sunamıyor. Her ne kadar sanal konserler niş bir kitleye erişim ve yeni kaynak yaratımı gibi olanaklara ortam açsa da, fiziki konserlerdeki gibi bir izleyici tatmini sağlamadığı düşünülüyor.
Video oyunlarının ve diijtal platformların atmosferlerinde, kabul edilen fizik kanunlarının işlememesinin de, konserlerin bu mecralarda yapılması için alan açmayı çok kolaylaştırdığı bir gerçek. Müzik endüstrisi, oyunların sunduğu olanakların artık daha çok farkında. Bir zamanlar yeni olarak hayatımıza yerleşen sanal konserler ve dijital avatarlar artık “normal” kabul ediliyor.
Geleceğin geniş kapsamlı etkinliklerini hayal ederken, işte heyecanla beklediğimiz asıl soru: sırada ne var?
