Tanzanya seyahatimizde safari için gittiğimiz ilk yer Manyara oldu. Manyara Gölü ve çevresi birçok yabani hayvan barındıran 330 km2’lik bir parka sahip. Burada en çok görebileceğiniz hayvan filmiş, zaten henüz yoldayken babun ve maymunların yanı sıra karşımıza üç ya da dört tane fil çıktı. Fil dışında hipopotam, bufalo ve antilop da burada fazlaca bulunan hayvanlardan.
Haziran ve Ekim arası burada kurak sezon (dry season) olarak geçiyor. Bu sezondai hayvanları görmek daha kolaymış çünkü göl kuruyup küçülünce hayvanlar su birikintilerinin etrafında toplanıyormuş. Böylece daha küçük bir alanda, daha fazla hayvan görme imkanı bulunuyor. Kasım ve Mayıs arası ise, yağışlı sezon (wet season). Bu sezonda da etraf daha yeşil olduğu için daha güzel manzaralarla karşılaşılıyor.
Buranın önemli özelliklerinden bir tanesi ağaçlara tırmanan aslanları. Aslanlar, leoparlar gibi kolayca ağaçlara tırmanamaz. Dolayısıyla, onları genelde kayalık yerlerde görebilirsiniz. Manyara Gölü’ndeki aslanlar ise bir şekilde ağaçlara çıkmayı başarıyormuş, fakat daha sonra yere inmekte baya zorluk çekiyorlarmış. Biz böyle bir aslanla ne yazık ki hiç karşılaşamadık ama genellikle aslanlar çıktıkları ağaçlardan inmekte zorlandıkları için düşüyorlarmış.
Bizim Manyara Gölü’nü de görmek istememizin asıl sebebi, flamingo sürülerinin genellikle burada toplanmasıydı. Normalde tüm göl pespembe oluyormuş! İnternetten de her mevsim bir sürü flamingo görmenin mümkün olduğunu okumuştuk. Flamingoların buraya gelmelerinin asıl sebebi, gölün alkali seviyesinin yüksek olmasıymış. Fakat, bu sene o kadar çok yağmur yağmış ki gölün alkali seviyesi azalmış. Bu yüzden de, flamingo sürüleri Manyara Gölü’nde toplanmak yerine başka göllere gitmişler. Kısacası, biz burada herhangi bir flamingoya rastlayamadık, demek ki her mevsim bir sürü flamingo görmek mümkün değilmiş (sonradan Ngorongoro Krateri‘nde bir sürü gördük, o yüzden mutluyuz :)).
Bahsettiğim gibi, Manyara Gölü çevresinde birçok hayvan görmek mümkün (burada bulamayacağınız tek hayvan gergedanmış), çünkü hayvanlar genellikle su olan yerlerde toplanıyorlar. Özellikle anlatmak istediğim, bize en ilginç gelen hayvan: siyah balıkçıl (black heran). Kendisinin çok değişik bir avlanma tekniği var. Kanatlarını öne doğru getirerek ve altında kalan yeri gölgede bırakarak avının önünü görememesine neden oluyor. Bu sayede rahatça avlanıyor. Daha önce görmek bir yana, böyle bir teknik hiç duymamıştım. O yüzden Manyara’da beni en çok etkileyen şey bu kuş oldu.
Tanzanya’da gittiğimiz ilk safari olması nedeniyle biz Manyara’da çok heyecanlandık. Fakat, Ngorongoro ve Serengeti ile kıyaslayacak olursam, çok zaman harcamaya gerek olan bir yer olduğunu düşünmüyorum. Zaten burada görebileceğinizi hatta daha da fazlasını diğer yerlerde görebiliyorsunuz.
Sonuç olarak, Manyara Gölü güzeldi ama Tanzanya’da görülecek daha güzel yerler var. Tanzanya yazısında ulaşımın ne kadar zor olduğundan da bahsetmiştim. Bunları göz önünde bulundurursak, seyahatinizi planlarken Manyara Gölü’ne uğramazsanız çok büyük bir kaybınız olmaz diye düşünüyorum.
