La Citta Bianca: Ostuni

Puglia’da deniz seviyesinden 229 metre yükseklikteki bir tepede kurulan, ayrıca La Citta Bianca (Beyaz Şehir) olarak bilinen Ostuni, benim bu bölgede en çok sevdiğim şehirlerden biri oldu!

Ostuni, Puglia’nın başkenti olan Brindisi iline bağlı. Buranın beyaz şehir olarak anılmasının en önemli sebebi 17. yüzyılda veba ve diğer salgın hastalıklardan korunmak için bütün evlerin, yapıların beyaz kireçtaşından inşa edilmesi.

Ostuni’de ilk yerleşim M.Ö. 600’lerde başlamış! M.S. 448’e kadar da Roma egemenliğindeymiş…

Burada nüfus 30.000 civarı olsa da yaz aylarında bu rakam turistlerin de gelmesiyle 100.000’e kadar çıkabiliyormuş! O yüzden ne zaman gittiğinize dikkat etmekte fayda var 🙂

Şehri keşfetmenin en güzel yolu yürümek. Zaten ben en çok öyle gezmeyi seviyorum. Fakat burada sürekli tırmanmak gerektiğini unutmamak lazım. Yine de merdivenler, dar sokaklar, kemerler arasında kaybolmak o kadar güzel ki… Şehrin ana merkezi olan Piazza del Liberta (Özgürlük Meydanı) nispeten daha düz bir alan üzerine kurulmuş. Burada bir sürü çok güzel kafe ve restoran bulunuyor. Meydanın ortasında 20 metre yüksekliğindeki Saint Oranzo heykeli herkesin buluşma noktası olarak ün salmış. Meydanın hemen yanında Barok mimarisiyle dikkat çeken San Francesco Kilisesi yer alıyor.

Özgürlük Meydanı’nın karşısındaki Via Cattedrale sokağından başlayarak Old Town‘a doğru yürümek gerçekten çok keyifli. Bütün Puglia bölgesinde gördüğüm en güzel kafe, küçük butik ve dükkanlar Old Town’da. Dolayısıyla alışveriş için en güzel yer burası 🙂 Özellikle belirtmeliyim ki, burada dükkanlar 9:00-12:30 arası açık, sonra siesta için kapanıp, 17:00’da tekrar açılıyor.

Old Town’da Gotik mimari ile yapılmış Ostuni Katedrali’ne mutlaka uğrayın, harika!

Ayrıca, Museo Civico Di Ostuni açıldığı 1989 yılından beri ülkenin en iyi arkeoloji müzeleri arasında sayılıyor. Müzede tarih öncesi döneme ait bir sürü anıt sergileniyor. Müzeye giriş ücreti 5 Euro. Ayrıca müze her gün 10:00-14:00 ile 17:00-20:00 arasında açık.

Corsa Camilla‘daki Caffe Cavour bir şeyler içmek veya yemek yemek için harika. Burası eskiden eşeklerin zeytinyağı üretiminde çalıştırıldığı bir mağaraymış. Bu yüzden içerisi oldukça ilginç.

Bu arada, İtalya’nın zeytinyağı üretiminin %60’ı Puglia’da üretiliyormuş ve sadece bu bölgede 60 milyona yakın zeytin ağacı varmış. Hatta bu zeytin ağaçlarının bazıları 2000 yıllık! Hayatımda gördüğüm en güzel ve en büyük zeytin ağaçları buradaydı gerçekten…

Ostunide’de Puglia’nın her yerinde olduğu gibi Michelin tavsiyeli harika restoranlar var. Osteria del Tempo bunlar içerisinde en güzeli bence. Yine bir mağaranın içinde enfes şaraplar eşliğinde Puglia bölgesine ait leziz yemekler yemek için müthiş bir seçenek. Biz orada yediğimiz her şeye bayıldık!

Fakat, akşam yemekten önce panoramik Adriyatik denizi manzaralı bir gün batımı izlemek isterseniz (ki biz çok istemiştik :)) La Sommita Hotel‘de bir şeyler içmenizi tavsiye ederim. Büyüleyici bir yer gerçekten! Ayrıca Osteria del Tempo’ya da çok yakın.

Yemekten sonra güzel bir müzik eşliğinde geceye devam etmek isteyenler olursa Caffe Riccardo‘yu öneririm. Bu bahsettiğim yerlerin hepsi yan yana zaten.

Ostuni aslında denize 8 km uzaklıkta ve mavi bayraklı 5 tane çok güzel plajı var. Ama şehir o kadar güzel ki, denize girmek hiç aklımıza gelmedi 🙂

Eğer gidip denize de girebileceğiniz bir yerde kalmak isterseniz, Ostuni’den yaklaşık 20 dakika uzaklıktaki Canne Bianche Lifestyle Hotel‘i tercih edebilirsiniz. Öte yandan, Ostuni etrafında Masseria adı verilen zeytin ağaçları ile dolu çiftlik evlerinde kalmak ayrı bir keyif. Masseria çiftlik evlerinde aklınıza gelebilecek her şeyi kendileri üretiyorlar! Etler, sebzeler, zeytinyağları, peynirler, şaraplar…

Masseria Asciano da kalmak için çok güzel alternatiflerden bir tanesi. Biz ise Masseria il Frantolo‘da kaldık, her şey muazzamdı, çok keyif aldık.

Son olarak, şehrin içinde kalmak isteyenler için de La Sommita harika bir seçenek.