Korfu Adası

Korfu, harika manzaralarla karşılaşabileceğiniz, nefis yemekler yiyebileceğiniz, adeta kendinizi İtalya sokaklarında dolaşıyormuş gibi hissedebileceğiniz, kocaman bir Yunan adası. Fakat bana sorarsanız buraya ne zaman geldiğiniz, ne kadar keyif alacağınızı çok etkiliyor.

Korfu’ya ulaşım

Korfu’ya ulaşım için öncelikle Atina‘ya uçmak gerekiyor. Buradan tekrar uçakla ya da feribotla devam edebilirsiniz.

Feribotla gitmek için Atina’dan Igoumenitsa‘ya gitmeniz gerekiyor. Bunun için otobüsle gidebilir veya araba kiralayabilirsiniz. Feribot yaklaşık bir-bir buçuk saat sürüyor.

Biz İstanbul’dan Türk Hava Yolları ile Atina’ya uçtuk. Sonrasında da Olympic ile Korfu’ya devam ettik. Fakat dilerseniz Aegean ile de gidebilirsiniz. Hatta Aegean havayolunu tercih etmek daha rahat, çünkü THY ile anlaşmalı olduğu için bavullar direkt aktarılıyor. Fakat, Olympic ile gittiğimiz için biz Atina’da bavullarımızı aldık, sonra tekrar check-in kuyruğuna girdik, bavulları verdik ve öyle devam ettik.

Burada mutlaka dikkat etmeniz gereken şey bavulların 8 kg olması! Eğer 8 kiloyu biraz aşarsa sizden ek ücret talep ediyorlar. Ayrıca bavul fiyatlarını önceden ödeyebiliyorsunuz (bileti alırken). Mutlaka bu şekilde alıp belirtilen kiloya dikkat etmeye çalışın çünkü diğer türlü her gram için sizden ek ücret almaya çalışıyorlar.

Korfu havaalanında da genel bir rahatlık hakim. Çalışanlar o kadar ağır ki, her yerde kilometrelerce kuyruk oluyor. Sürekli oradan oraya gönderiliyorsunuz. Biz gittiğimizde önümüzde sadece iki çift olmasına rağmen, bir saat check-in kuyruğu bekledik. Check-in yaparken de bavulunuzu tartıyorlar, sonra sizi ileride başka bir yere bavul verme kuyruğuna yolluyorlar. Dolayısıyla dönüşte zamanınızı bu tarz durumları göz önünde bulundurarak ayarlamanız gerekiyor.

Arabaya gerek var mı?

Eğer tek bir yerde kalmak istemiyorsanız, evet. O kadar büyük bir ada ki, dolaşacak çok yer var. Bu yüzden arabayla dolaşmak çok rahat. Burası turistik bir ada olduğu için toplu taşıma veya taksi de kullanabilirsiniz. Fakat bu, adayı rahatça gezmenizi büyük ölçüde yavaşlatacaktır. Adada çok fazla trafik oluyor, bunu da dikkate alın mutlaka.

Havaalanından araba kiralanıyor tabi ki, fakat bahsettiğim gibi hepsinde çok sıra oluyor (önceden ayarlamış olsanız bile). Biz arabamızı Cosmos Car Hire‘dan kiraladık. Gelip sizi shuttle ile alıyorlar, havaalanına beş dakika uzaklıktaki yerlerine götürüp, orada arabanızı teslim ediyorlar. Kesinlikle çok daha rahat, uygun ve hızlı bir çözüm.

Yollar çok keyifli! Ama arabayı kullanmıyorsanız 🙂 Her taraf yemyeşil, ormanlık alan… fakat yollar o kadar dar ki! Ayrıca deniz kenarına indikçe (plajlara) dönüş yapacak alan bulamıyorsunuz. Bunun sebebi hem yolların daracık olması hem de her yerde arabaların park etmiş olması. Bu durumda da geri geri gitmeniz gerekiyor. Mesela bu beni çok zorlardı, o yüzden ben hiç kullanmadım 🙂

Gezilecek yerler

Ada kocaman olunca gezilecek yerler de çok oluyor:

Barbati: Korfu denilince ilk burası akla geliyor, bu yüzden de sanıyorum en turistik yer burası. Ben pek hoşlanmadım, aşırı kalabalıktı.

Agni: Daha çok teknelerin yanaştığı bir koy. Bana sorarsanız denize girmek için çok uygun değil, zaten çok taşlı.

Kalami: Ben Kalami’yi çok beğendim. Burada Lawrence Durell ve ailesinin evinine mutlaka gidin. 1981 yılında çekilen James Bond filmi “For Your Eyes Only” ve 1978 yılında çekilen Aristotle Onassis’in “The Greek Tycoon” filmleri burada çekilmiş. Hatta James Bond filminde köpek balıkları var diye, insanlar burada da var zannedip korkuyorlarmış 🙂 (Öyle bir şey yok tabi ki). Fakat buralara sadece tekneyle gidebiliyorsunuz.

Agnos Stefanos: Burası çok güzel! Küçücük bir yer, denize de girebiliyorsunuz. Tatlı tatlı restoranlar var. Ayrıca pek fazla turist yok ve Yunanlıların geldiği bir yer.

Kerasia: Burada deniz harika, hatta denizi en güzel yerlerden biri. Kendi havlu veya şezlongunuzu getirebilir, ya da ilerideki tesislerden denize girebilirsiniz. Genelde insanlar tesis olmayan yerlerden girmeyi tercih ediyorlar, bence de o taraftaki deniz daha güzel. İki restoranı var. Burası da küçücük bir yer.

Kassiopi: Burası bana Fiskardo’yu anımsattı, ama ben Fiskardo’yu daha çok sevmiştim dürüst olmak gerekirse. Burada da restoranlar, dükkanlar, nefis plajlar var. Deniz muhteşem. Haftasonu gelmezseniz harika bir alternatif olabilir. Dar bir yolu var ve tek yönde sizi arabayla etrafında dolaştırıyor. Burada eski bir Bizans kalesi olan Old Fortress of Kassiopi var. Biz çok sıcak diye tırmanmak istemedik, ama sizin aklınızda bulunsun.

Kalamionas: Kassiopi’nin yanında yer alan Kalamionas küçücük bir yer. Arabayla önünden geçerken gördük. Burada da plaj var ama o kadar güzel gözükmüyordu, deniz de biraz daha dalgalı.

Paleokastritsa: Burada Paleokastritsa Manastırı bulunuyor. Manastırın tarihi 1228’e kadar dayanıyor! Burası da Bizanslılardan kalmış. Şimdiki yapıda keşişlerin kaldığı yerler ve avlu 18. yüzyılda yapılmış. Çok güzel bir şekilde muhafaza etmişler. Aynı zamanda manastırın içinde küçük bir müze bulunuyor. Manastırın yanından toprak bir yol geçiyor, oradan mutlaka yürüyün! Yolun sonun harika bir manzaraya çıkıyor.

Canal D’amour: Burası da çok bilinen turistik yerlerden bir tanesi. Tahmin edersiniz ki çok kalabalık. Falezlerin arasından denize girebildiğiniz için meşhur olmuş. Fakat buradan çok daha güzel yerler var, burada vakit kaybetmenize gerek yok bence.

Sidani: Sidani Port’ta tekneden çok araba var! Burası Canal D’amour’un dibi, aynı şekilde burada çok zaman kaybetmeye gerek olmadığını düşünüyorum.

Old Town: Benim en çok sevdiğim yer sanırım burası oldu. Dar dar sokaklar, renkli binalar, kafeler, restoranlar, her açıdan çok beğendim. Burası stratejik bir konumda olması sebebiyle çok kullanılan bir yermiş. Tarihi milattan önce 8. yüzyıla dayanıyor. Venedikliler tarafından Osmanlı Devleti’nden korunmak için inşa edilmiş kaleler mevcut. Sonrasında da İngilizler’in yönetiminde 19. yüzyılda çeşitli yerleri yeniden yapılmış. Zaten burada dolaşırken kendinizi İtalya’da hissediyorsunuz. Buraya mutlaka uğrayın!

Plajlar

La Grotta
Ampelaki Beach
Rovina Beach
Bataria Beach
Liapedes
Limni
Logas Beach
Canal D’amour

*Plajların hepsinde deniz çok güzel aslında ama biz gittiğimizde hepsi çok kalabalıktı. Bu sebeple de keyfini istediğimiz şekilde çıkaramadık.

*Bahsettiğim yerlerin hepsinden tekne kiralayabiliyorsunuz. Fiyatlar değişmekle birlikte, göreceğiniz manzaralar ve koylar arabayla veya yürüyerek görebileceklerinizden çok daha güzel! O yüzden Korfu’ya gitmişken tekne kiralamanızı mutlaka tavsiye ederim. Biz Rovina Beach’ten kiraladık.

Yeme-içme

Moby Dick (Ipsos)
Sugar Patisserie (Ipsos)
Toula’s (Agni)
Taverna Agni (Agni)
The White House (Kalami)
Dimitris (Kalami)
Limani (Kassiopi)
Kastro Kitchen Bar (Kassiopi)
Eucalyptus (Agnos Stefanos)
7th Heaven Cafe (Logas Beach)
Panorama Restaurant (Logas Beach)
Josephine Cafe (Old Town)
Sway Cafe (Old Town)
Fishalida (Old Town)
Venetian Well (Old Town)
Savvas Taverna (Notos)
Limnopoula (Petriti)

Nerede kalınır?

Korfu’da kalınacak çok güzel evler, harika apart oteller var. Fakat hepsine çok önceden rezervasyon yaptırmak lazım.

Mesela biz tatilimizin başında ev kiraladık. Birkaç gün orada kaldıktan sonra Domes Miramare‘ye geçtik. Böylece adanın her iki tarafını da görmüş olduk. Gerçi, otel tarafına geçtikten sonra otelden pek çıkmadık çünkü çok keyifliydi.