Ana sayfa Hayvan Dostu Köpeğinizle Uçağa Binerken Dikkat Etmeniz Gerekenler

Köpeğinizle Uçağa Binerken Dikkat Etmeniz Gerekenler

yazan Melis Büyükerk

Coco ve Sophie ile zaman geçirmeyi çok seviyorum. En keyiflisi de onlarla seyahate gitmek! Arabayla seyahat köpeğinizin araba yolculuğunda nasıl davrandığına bağlı, fakat eğer işin içine uçak giriyorsa işler biraz karışıyor.

Öncelikle belirtmem gereken şey: köpekler uçakta iki şekilde seyahat edebiliyor. Bunlardan birincisi kabin içerisinde sizinle, ikincisi de kargo bölümünde bavulların yanında yolculuk. Tahmin edersiniz ki, ben ikinci seçeneği asla kullanmamayı umuyorum (yine de büyük konuşmamak lazım).

Bazı ırklar ise ne yazık ki hiçbir şekilde uçağa alınmıyor. Ben bunu çok saçma bulsam da, birlikte uçak seyahati yapamayacağınız ırklar şu şekilde: Amerikan Pitbull Terrier, Amerikan Staffordshire Terrier, Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasileiro.

American Bulldog, Bandog Tosa Inu, Caucasian Ovcharka, Douge De Bordeux, Doberman, Presa Canario, Rottweiler veya Mastiff cinsi bir köpeğiniz varsa onları sadece kargo bölümünde taşıyabiliyorsunuz.

Eğer uçak içerisinde sizden daha önce rezervasyon yaptırmış bir kedi varsa, köpeğinizi farklı kabinlerde yeriniz olsa bile uçağa almıyorlar. Benzer şekilde, kedi ile kuşu da aynı uçuşa kabul etmiyorlar. Dolayısıyla, biletinizi aldığınız zaman hemen köpeğinize de rezervasyon yaptırmayı unutmayın!

Bilet ücretleri

Köpeklerin bilet ücreti yurtiçi/yurtdışı uçuşlarda ve tabi ki havayollarında farklılık gösteriyor. Kabin içerisinde seyahat edecek köpekler için bilet fiyatı farklı, yurtiçi uçuşlarda aşağı yukarı 70-80 TL, yurtdışı uçuşlarda ise 70-80 USD civarında. Kargo bölümü için ise bilet fiyatı, köpeğinizin ağırlına göre değişiyor (yurtiçi uçuşlar için ortalama 120 TL’den, yurtdışı uçuşlar için ise ortalama 140 USD’den başlıyor).

Bazı havayolları için bu ücreti önceden ödeyebiliyorsunuz, fakat bazılarında check-in yaparken ayrı bir yerden ödemeniz gerekiyor (mesela Türk Hava Yolları’nda ödeme yapmanız için sizi ayrı bir yere gönderiyorlar). Dolayısıyla, köpeğinizle seyahat edecekseniz önceden havayoluna sormakta hatta bence her ihtimald,e normalden biraz daha erken gitmekte fayda var.

Sağlık belgelerine dikkat!

Yurt içinde seyahat yapıyorsanız aşı karnesi yeterli fakat eğer yurt dışına gidiyorsanız gittiğiniz ülkenin kurallarına göre bir pasaport çıkarmanız ve gerekli tahlilleri yaptırmanız lazım. Avrupa ülkeleri özellikle çip takılmasını da talep ediyor. Tüm bu sağlık evrakların her zaman yanınızda olması gerekiyor.

Gittiğiniz ülkenin gerekliliklerini veterinerinize sorabilirsiniz, havayolları bu konuda pek yardımcı olamıyor açıkçası. Bizimkilerin ikisinin de çipi ve pasaportu (aşı karnesinin aynısı aslında) var. Aynı zamanda vardığınız havaalanında bir veterinerin görmesi gerekebiliyor. Bu detaylara dikkat etmeniz lazım ki sonradan köpeğinizi ülkeye sokarken veya dönüşte bir problem yaşamayın!

Biz şimdilik Coco’yu yurt dışında sadece Romanya’ya götürdük. Aşı karnesini oradaki bir veterinere götürüp (hep aynısına gidiyoruz orada da evimiz olduğu için) imzalatmamız yeterli oluyor, havaalanında uğraşmıyoruz. Şu ana kadar kimse durdurup bir şey sormadı, ama bu sormayacakları anlamına gelmiyor tabi.

Kabin içerisinde yolculuk

Köpeğinizin kabin içine girebilmesi için çantası ile birlikte 8 kg olması lazım. 8 kg’dan fazla olan köpekleri kargo bölümünde taşımak istiyorlar. Uçuş görevlisi, saldırgan bulduğu bir köpeği uçak içerisinde almama yetkisine de sahip (böyle bir şey yaptıklarını hiç duymadım ama siz yine de dikkat edin). Bu yüzden, uçakla yaptığımız seyahatlerde Sophie bizimle gelemiyor ne yazık ki (çünkü kendisi 9 kg).

Köpeğinizin çantasının yumuşak olması gerektiği bazı havayolları bilgilerinde yazıyor. Zaten yumuşak çantalar daha hafif olduğu için ben Coco’yu götürürken öyle bir çanta tercih ediyorum.

Kabin içine girdikten sonra ne olacağı ise tamamen bir muamma. Çünkü buradan sonra her şey kabin ekibinin köpek sevip sevmemesine göre değişiyor. Bu konuyla ilgili anılarımdan bahsedecek olursam, gidişinde Coco’ya eşya muamelesi yapan rahatsız edici hosteslere saydırırken; aynı seyahatin dönüşünde Coco rahat mı, su ister mi diye yardımcı olmaya çalışan kabin amirlerine bayıldığım oldu. Bunların ikisi de aynı havayoluylaydı.

Yeni kurallara göre köpeğinizin tüm uçuş boyunca çantasından kafasını dahil çıkarmaması gerekiyor ve tüm uçuş boyunca önünüzdeki koltuğun altında durması gerekiyor. Şimdi burada birkaç problem var, birincisi çantanız falan varsa kesinlikle baş üstü dolabına koymalısınız, ikincisi hem köpeğinizi hem ayağınızı koyacak yer olmuyor çoğu zaman (business uçmuyorsanız), üçüncüsü ise o yere koyduğunuz şey bir canlı ve hiçbir şey göremediği ve sadece uçaktan çıkan sesleri duyduğu için bu durumdan tedirgin olabilir. Ama tabi bu durum için yapılacak pek bir şey yok. Dediğim gibi sizin ve köpeğinizin rahatı, birlikte konforlu bir uçuş geçirmeniz, tamamen kabin ekibinin inisiyatifine dolayısıyla da sizin şansınıza kalmış.

Coco gerçekten çok usludur ve havaalanına girdiğimiz andan, vardığımız yerde çıkana kadar sesi çıkmaz. Ama eğer bu durumdan rahatsız olan bir köpeğiniz varsa Pasiflora gibi ilaçları (veterineriniz kontrolünde) kullanabilirsiniz.

Rehber köpekler

Rehber köpekleri (şimdilik sadece köpekler rehber hayvan olarak kabul ediliyor zaten) ağırlıklarına bakılmaksızın uçağa alabiliyorsunuz. Rehber köpekler de kendi içlerinde ikiye ayrılıyor: SVAN (Service Animals) ve ESAN (Emotional Support Animals).

Sertifikalı ve eğitimli SVAN (yani hizmet) köpekleri kabin içerisinde ücretsiz bir şekilde uçabiliyor. Fakat check-in veya uçağa biniş sırasında tedirgin bir durum olması halinde uçuş görevlilerinin köpeğinizi uçağa kabul etmeme hakları saklı tutuluyor.

ESAN (yani duysusal destek) köpekleriyle uçabilmek için ise lisanslı bir doktordan (psikolog, psikiyatr, vb.) alınmış antetli bir kağıtta aşağıdakileri içeren bir resmi belge alınmalı:

  • Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’na göre yolcunun engeli DSM 4 veya DSM 5 olarak belirtilen
  • Yolcunun hava yolculuğu için ve/veya gideceği yerdeki aktiviteler için bir duygusal destek veya psikiyatrik hizmet hayvanına ihtiyaç duyduğu bilgisi 
  • Değerlendirmeyi yapan kişinin lisanslı bir ruh sağlığı uzmanı olduğu ve yolcunun söz konusu uzmanın profesyonel bakımı altında olduğu bilgisi 
  • Devlet veya diğer yetkili kurumlardan ruh sağlığı uzmanına verilen lisansın tarihi ve türü 
  • Rapor İngilizce veya İngilizceye tercüme edilmiş olmalıdır. 

ESAN köpekleri için de bazen çanta/kafes gerekebiliyor, tüm uçuşlara kabul etmeyebiliyorlar ve diğer köpeklere uygulanan kurallara tabi olabiliyorlar.

Her iki rehber köpeğin de yolcu koltuklarına oturamayacağı özellikle belirtilmiş. Aynı zamanda yanınızda ağızlık ve olası bir tuvalet kazası durumunda da poşet, mendil gibi şeyler bulundurmanız gerekiyor.

Kargo bölümünde yolculuk

Köpeklerin kargo bölümünde yolculuk yapması beni her zaman korkutmuştur. Muhtemelen bu durum, köpeklerini böyle yolculuklarda kaybeden birkaç kişiyle konuştuğum için oluştu. Fakat özellikle seyahatlerde Sophie’yi yanımıza almamamızın nedeni kapalı yerlerde çok korkması (9 kg olduğu için kendisini kabin içerisine kabul etmiyorlar). Bu nedenle bırakın tüm uçuş kargoda gitmesini, kargo bölümünde uçak yerindeyken beş dakika bile yalnız kalamaz.

Tabi çoğu zaman başka şansı olmayan ve köpeklerini yanlarında götürmek isteyenler (özellikle bir yere taşınıyorlarsa tek seferlik olmak üzere) bu yolu kullanmak zorunda kalıyor. En azından benim tanıdıklarımda hep bu şekilde oldu.

Öncelikle bilmeniz gereken, uçağın kargo bölümünün hayvan taşımaya elverişli olup olmamasına pilotlar karar veriyor. Bazen havalandırma koşulları yeterli olamayabiliyor çünkü.

Son olarak da, köpeğiniz bu şekilde seyahat edecek ise, köpeğinizin kafesine evcil hayvanlarınızın tüm bilgilerini içeren (bence uçuş bilgilerini de koyulmalı karışıklık olmaması adına) bir etiket yapıştırmak çok önemli.

İlginizi Çekebilir

Bir Cevap Yazın