Eşitlik. Her gün daha da önem kazanan bir kelime. Günümüzde tüm dünyanın peşinde olduğu, ulaşılması istenen en yüksek nokta. Haksızlıkları aşan, herkesi birbirine dost gösteren, koruyucu… Eşitlik her gün çok farklı bağlantılarla önümüze geliyor aslında. Her şeyin ve herkesin değerli olduğunu, savunulması gerektiğini, herkese şans verilmesi gerektiğini yineliyor. Söylemesi ne kadar kolaysa, sağlaması da o kadar nadir.
Yakın dönem gündemlerimizden İstanbul Sözleşmesi, Gezi Parkı Direnişi, Onur Ayı gibi farklı birçok konu ile “eşitlik” dendiğinde artık ilk aklımıza gelen cinsiyet eşitliği oluyor. Bu yazımızda cinsiyet eşitliğini farklı bir konudan referansla sizlerle paylaşmak istiyoruz. Müzik.
Müzik evrenseldir. Müzik birleştirici bir güçtür. Müzik herkes içindir.
Bu cümleleri çok duyarız, ancak aslında her sanat dalı gibi müzik de zor şartlardan geçerek bu güçlü söylemleri kendiyle birleştirmeyi başarmıştır. Rock’n roll ile dans kurallarının yıkılması; blues ve r&b’nin renkleri aşması; metal, grunge ve rap gibi alternatif türlerin kendini kabul ettirmesi; teknolojinin gelişmesiyle elektronik müziğin hayatımızda vazgeçilmez bir yer alması gibi, saymakla bitmeyecek birçok başarı elde etti müzik, kendine bir alan açtı. Bu alanın ortak paydasındaki sıradaki değer ise eşitlik.
Uluslararası müzik dünyasında cinsiyet eşitliğinin savunuculuğunu yapan ve “müzik endüstrisinde temsiliyeti yetersiz olanların ana sahneye taşınmasını” savunan Keychange programı, cinsiyet eşitliğini teşvik eden İngiltere merkezli öncü girişim. Avrupa Birliği Yaratıcı Avrupa Programı tarafından desteklenen Keychange, müzik endüstrisinin cinsiyet eşitliği tarafında yeniden yapılanması için çalışan uluslararası bir ağ ve hareket. Yeterli görünürlüğe erişemeyen ama yetenekli sanatçıları destekleyerek ve organizasyonları cinsiyet eşitliğini savunmaya teşvik ederek müzikteki sürdürülebilirliğini sağlamak üzerine hayata geçti.
2015 yılında başlatılan ve 2017 yılında lansmanı yapılan Keychange, değişimi hızlandırmak ve hem günümüz hem de gelecek jenerasyonlar için daha iyi, daha kapsayıcı bir müzik endüstrisi yaratmak amacıyla 2018’de bir manifesto yayınladı. Bu manifesto ile başarıyı, fikirleri ve önerileri kutlamak için 4 farklı aksiyon alanını işaret ediyor:
1. TANINIRLIK – işe alım, bütçelendirme, kariyer geliştirme ve cinsel taciz önlemleri
2. YATIRIM – Temsiliyeti az olan sanatçı ve endüstri profesyonellerinin güçlendirilmesi için planlanan programların yatırım seçeneklerinin çoğaltılması
3. ARAŞTIRMA – Cinsiyetler arası aralığın günümüz durumunun ekonomik etkilerinin, cinsiyet dengesini gözeten kurumlar tarafından analizi ve raporlanması
4. EĞİTİM – Rol modellerin ve kariyer seçeneklerinin öne çıkarılması ile yeni ve çeşitlendirilmiş modellerin yaratılması
Dünyanın farklı yerlerinden müzik festivalleri, programlarındaki cinsiyet dengesini gözetme ile ilgili bir söz vererek programın üyesi olabiliyor: 2022 yılına kadar festival programlarında en az %50 oranında cinsiyet dengesini sağlamak.
İlk bakışta çok adil ve tutturulması kolay bir hedef gibi görünse de, %50 oranında cinsiyet dengesini sağlamak her organizasyon için bir öncelik değil. Dünyada Keychange üyesi olan 500’ün üzerinde müzik festivali bulunuyorken Türkiye’den ise yalnızca 4 organizasyon bu programın üyesi – Ankara Caz Festivali, Bozcaada Caz Festivali, İstanbul Caz Festivali ve Zorlu PSM Caz Festivali.
Halihazırda var olan kadınların istihdamı, kız çocuklarının okutulması, hayvanlara ve dezavantajlı kişilere destek kampanyaları, çalışanlar arasındaki kadın-erkek oranları gibi, eşitlik meselesi her geçen gün daha da içimize işliyor. Ülkemiz henüz bu konularda gelişmekte olan bir ülke ancak biz inanıyoruz ki eşitlik, önümüzdeki dönemde çok daha önemli bir kavram haline gelecek.