Ana sayfa ÜlkelerJaponya Japonya Aşkına!

Japonya Aşkına!

yazan Derin Tekin

Japon kültürünü düşündüğünüzde, aslında bizimkinden oldukça farklı geleneklerle ve adetlerle karşılaşacağınız bir dünyaya adım atmış sayılırsınız. Kültürel anlamda, her ne kadar ucundan köşesinden birbirimize yaklaşmasak da hayranlık verici dediğimiz birçok şey Japonya’dan çıkma. Teknolojisi ve tarihinin yanında, doğası da aslında kültürünün en önemli parçalarından bir tanesi.

Ben de bu yazıda, Japon kültürünü yansıtan ve Japonya’da en çok ilgimi çeken yerlerden bahsetmek istiyorum.

1. teamLab Borderless

Tokyo’da bulundan Mori Binası’nda rengarenk bir dünya. Yenilikçi ve interaktif dijital sanat yerleştirmeleriyle tanınan üç boyutlu bir müze, Tokyo’nun en ilgi çekici mekanlarından biri haline geldi. Sanat, tasarım ve teknolojinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bu müze, sadece fotoğraflardan bakınca bile büyüleyici. Siz de şelalelerin arasından kaymak, okyanus tabanında insanları gerçek zamanlı olarak algılayan balıklarla beraber dolaşmak veya uçuşan kelebekler ile onlara dokunduğunuzu hisseden çiçeklerle dolu bir odada olmak isterseniz, bu müze tam size göre!

2. Stüdyo Ghibli Tema Parkı

2022’nin sonbahar aylarında açılması hedeflenen ve senelerdir dillerden düşmeyen bir eğlence parkı! Özellikle Spirited Away ile tanınan Hayao Miyazaki’nin yapımcısı olduğu bu tema parkı için nefesler tutuldu. Farklı temalara göre planlanan alanlar ile park, Miyazaki’nin Whisper of the Heart, Howl’s Moving Castle, Spirited Away, My Neighbor Totoro, Kiki’s Delivery Service ve şahsen benim favorim Princess Mononoke filmlerinden ilham alarak inşa ediliyor. Bu vesileyle, eğer henüz Miyazaki izlemeyeniniz varsa kesinlikle göz atın derim.

3. Ryoanji Tapınağı, Taş Bahçesi

Ryoanji Tapınağı, 1450 yılında inşa edilen bir Zen Budist tapınağı. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan bu tapınak, Kyoto’nun tarihi anıtlarından biri. Ayrıca, Kyoto’nun Batı bölgesinde yer alıyor, ünlü taş bahçesiyle tanınıyor.

“Taş bahçesi de nedir?” diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Hemen anlatalım. Aslında beyaz kum bir yüzey üzerine yerleştirilmiş 15 taştan oluşuyor. Sadeliğinin verdiği derinlik, ziyaretçilerinin şaşkınlık içinde bırakıldığı sakin ve berrak bir görüş alanı vaat ediyor. Bahar aylarında kiraz ağaçları ile çevrili bir ortamda, sonbahar aylarında ise akça ağaçların rengarenk yaprakları ile, görsel bir şölen ziyaretçilerini karşılıyor.

4. Hiroşima Barış Anıtı / Atom Bombası Domu

Tarihte atılan ilk nükleer bombanın aslında hedefini ıskaladığını biliyor muydunuz? Tarih, 6 Ağustos 1945. Aioi Köprüsü’nü vurmak için yapılan planlar, kubbenin hemen tam üstünde son bulmuş. Etraftaki yıkıntıların kaldırılması sırasında, Genbaku Kubbesi kısmen az zarar gördüğü söylenerek olduğu haliyle bırakılmış ve Hiroşima yeniden kurulurken, kubbe şehir tarihinin bir simgesi haline gelmiş. Her ne kadar yoğun tartışmalara neden olsa da, geçmişinden ders çıkarma ve tarihini unutmama gibi, Japon kültürünün değerlerinin bir göstergesi niteliğinde.

5. Pokémon Merkezi

Adeta nesilden nesile aktarılan bir seri desek yeridir. Pokémon Merkezleri Japonya’nın tüm büyük şehirlerinde karşınıza çıkabilir. Dev bir seçki ve çeşitli hediyelik eşyalarla dolu Pokémon mağazaları, Japonya’ya giden herkesin ziyaret etmesi gereken yerlerden!

6. Kyoto’nun Geyşaları

Aslında tüm Japonya’da bulunan geyşa kültürünün orijini Kyoto’dur. Şehrin tarihi Gion bölgesi geyşalarlar karşılaşmak için en popüler yer.

Asılsız mitlerin aksine, geyşa (Kyoto söylemiyle “geiko”) aslında yemeklerde ve özel davetlerde misafirleri eğlendiren/ağırlayan profesyonel kişilere verilen bir isim. Geyşa olmak için kariyer boyu özel bir okulda eğitim görülmesi gerekiyor. Eğitimden kasıt ise geleneksel Japon sanatlarının uygulanması – çay seremonisi, çiçek düzenlemeleri ve çeşitli müzik aletlerinin kullanımı gibi.

Daha detaya inmek isteyenler için Memoirs of a Geisha filmini önerebilirim. Her ne kadar bir kurgudan ibaret olsa ve gerçekleri yansıtmıyor olsa da, geleneklerin gözlemlenmesi açısından fikir verecektir.

7. Nagoro Köyü

Bir mekanın hafızası nasıl tutulur? Bu soruya oldukça ilginç ve somut bir cevap veriyor Nagoro Köyü. Bez Bebek Vadisi olarak da tanınan bu köyün hikayesi, özellikle gençlerin iş olanaklarını değerlendirmek için büyük şehirlere göç etmesiyle başlıyor. Köyde yaşayan sayısı bir zamanlar 30’a kadar düşmüş.

Çocukluğunu Nagoro’da geçiren Tsukimi Ayano, köyüne döndüğünde köyün kimsesizleşmeye başladığını görünce tekrar buraya yerleşmiş ve babasının gerçek boyutunda bez bebeğini yapıp tarlasına yerleştirmiş. Sonra da devamı gelmiş. Köy sakinlerini teker teker bez bebeklerle canlandırmaya başlamış. Ve sonunda köy bir açık hava müzesine dönüşmüş.

8. Japonya’nın Parkları

Dünyaya ün salmış Japon bahçeleri ülkenin sembolik minyatürleri. Son derece ince zevke sahip yönetici sınıf ile Budizm ve Şintoizm ilkeleriyle şekillenen Japon bahçeleri, sanatsal bir yapı içerisinde yüzlerce yıldır doğanın güzelliğini kutluyor.

Japon bahçesi görmek isteyenlere Baltalimanı Japon Bahçesi‘ne bir ziyaret önerebiliriz. Yamaguchi Eyaleti, Shimonoseki şehri ile birlikte tamamlanan park Japonya’ya bir bakış açısı sunuyor. Girişlerinin ücretsiz olduğunu da hatırlatayım.

9. Fuji Yanardağı

Japonya’nun doğasından bahsederken nefes kesici Fuji Yanardağı’nı atlamak olmaz. Shizuoka şehri yakınlarında Yamanashi’de bulunan dağ ada halkı için kutsal. Aktif bir yanardağ olmasına rağmen aslında son patlamasının üzerinden 300 yıldan daha uzun bir süre geçmiş ancak yine de bir tehdit olabilir.

İlginizi Çekebilir

Bir Cevap Yazın