Ana sayfa Kültür - Sanat Hoş Geldin Noel!

Hoş Geldin Noel!

yazan Meltem Aydaş

Benim için yılın en güzel zamanı geldi çattı! Noel ve yılbaşı dönemleri her zaman içimi ısıtıyor. Bu sene biraz zor olsa da, kış olmasına rağmen caddeleri sokakları gezip ışıklandırma ve süslemeleri izlemek apayrı bir zevk benim için.

Bana sorarsanız, hafta sonu karantinaları başladığından beri evde eğlenceli vakit geçirmeyi sağlayacak en güzel aktivite noel filmleri izlemek! Biliyorum, hepsini izledik diyeceksiniz… Fakat ben size Love Actually veya Home Alone gibi klasiklerden bahsetmeyeceğim, söz! Size biraz daha güncel ve karantina dönemlerini hoşça geçirmenizi sağlayacak önerilerim şöyle:

Holiday In The Wild

Başrollerinde Sex And The City’de Charlotte York karakterini canlandıran Kristin Davis ve Rob Lowe’un olduğu filmimizin en vurucu özelliği çekimlerin Afrika’da olması. Yani, soğuk karlı noel filmlerinden uzaklaşıp Afrika’da sıcak havalarda noelin nasıl geçtiğini gözler önüne seriyor.

Film, ikinci balayı planı yaptıkları sırada kocası tarafından terk edilen bir kadının hayatına odaklanıyor. Başrol karakterimizden Kate Conrad planladıkları bu ikinci balayına tek başına gitmeye karar veriyor. Kate’in orada yaşadıkları ve başına gelenler ile birlikte filmi bir çırpıda bitireceksiniz!

The Holiday Calendar

Çok eskiye götürmüyorum sizi merak etmeyin. Sadece 2018 yılında vizyona giren benim için çok değerli olan bu filmden bahsetmemenin haksızlık olacağını düşündüm.

The Holiday Calendar, noelde aldığı hediye ile hayatı değişen genç bir kadın olan Abby Sutton’un hikayesini anlatıyor. Kariyerinde büyük bir çıkmaz içerisindeyken büyükbabası Abby’ye, büyükannesinin miras bıraktığı antika bir noel takvimi hediye eder. Ancak bu takvim pek de Abby’nin düşündüğü gibi bir takvim olmayacak. Her gün ayrı bir heyecanla 24 günün bitmesini bekleyeceğinize eminim.

Ayrıca noel takvimi, bu filmle keşfettiğimden benim için ayrı bir yere sahip. Gerçekten de sevdiklerinize ufak süprizlere dolu, 24 günlük, böyle bir takvim oluşturarak onların hayatına dokunmak harika bir şey olmaz mı? Filmi bu açıdan izlerseniz, çok güzel içerikler de yaratabileceğinize eminim.

The Knight Before Christmas

Orta Çağ şövalyesi Sir Cole’un, bir büyücü tarafında noel tatilinin ortasında bugünkü Ohio’ya ışınlanmasıyla başlayan filmimiz, orta çağ ile günümüzün farklarını eğlenceli bir şekilde gözler önüne seriyor. Cole’un yolu öğretmen Brooke ile kesişiyor. Sonrasında Brooke ve Cole’un arasında geçenleri sanki Jon Snow 2020 yılına gelmiş gibi merakla izleyeceğinizi garanti edebilirim.

Çağımızın bize getirdikleriyle ile bizden aldıklarını fark edebileceğiniz, bir yandan noel ruhunu kaybetmeyen, aksiyonu bol bu filmi de izleme listenize eklemenizi tavsiye ederim.

Just Another Christmas

Uyandığınız her gün noel günü olsa nasıl olur? Yok yok, Groundhog Day’den bahsetmiyorum. Bu filmde Jorge’un uyandığı her gün bir sonraki yılın noeli. Arada geçen 365 günü hatırlamadan uyandığı her sabah, yeni bir yılın noel gününü yaşamaya başlıyor. 2010 yılının noeliyle başlayan bu süreç kaç yıl daha böyle devam edecek peki? Böyle bir zaman döngüsü içerisinde geçen olaylara şaşırmamak elde değil.

The Christmas Chronicles

Şimdi elinize sıcak çikolatanızı alıp, içinizdeki çocuğu ise yanınıza oturtarak izlemeniz gereken bir film önerisi sunuyorum.

Kuzey Kutbu’nu yok edip noeli sonsuza dek bitirmeye karar veren Belsnickel’in yaptıkları karşısında Noel Baba ile iki çocuğun (Kate ve Jack) kendilerini buldukları zorlu bir macerayı izleyeceksiniz. Bu film inancın ne kadar değerli olduğunu anlamanızı sağlayacak. Bu tarz filmler ilginizi çekiyor ise iki filmi art arda izleyerek çok keyifli vakit geçirebilirsiniz. İçinizdeki çocuğa her zaman inanmanız dileğiyle… 🙂

İlginizi Çekebilir

Bir Cevap Yazın