Ana sayfa Sürdürülebilirlik Ekolojik Yaşama Giriş: Nereden Başlamalı?

Ekolojik Yaşama Giriş: Nereden Başlamalı?

yazan Nil Ormanlı Balpınar

2020 yılının -2016 ile birlikte- en sıcak yıl olarak kayıtlara geçtiğini biliyor muydunuz? Peki ya gezegen olarak son 12.000 yılın en sıcak zamanlarında yaşadığımızı? Bilmiyorsanız bile, Aralık ve Ocak aylarındaki bahar havası yanılsamalarından tahmin etmişsinizdir. Ama işte bizi bu sıcak havalar öldürecek.

Ne yazık ki iklim değişikliği artık bir mit değil. Küresel ısınma sadece kutuplarda eriyen buz parçalarından ibaret değil. Artık onun adı iklim krizi ve yanı başımızda.

İşte bu sebeple, bizim de günlük alışkanlıklarımızı değiştirip daha doğa dostu pratikler edinmemiz ve benimsememiz gerekiyor.

Peki ama nasıl?

Öncelikle, bir değişime ve akabinde de dönüşüme ihtiyacımız olduğunu kabul etmemiz lazım. Daha sonra bu konularda bilgi edinmek, bu değişimleri neden yapmamız gerektiğine dair bir temel oturtma açısından çok önemli.

Ardından, yaşam tarzımızı ve günlük hayat rutinlerimizi gözden geçirmeli ve yeni pratikleri bu doğrultuda hayatımıza adapte etmeliyiz.

5R kuralı

Bunları yaparken 5R kuralı aklımızın bir köşesinde tutmakta fayda var:

1) Reddet – Gereksiz atık oluşturacak her türlü davranışı ve ürünü reddet.
2) Azalt – Reddemediklerini azalt. Sadece gerçekten ihtiyacın olan ürünleri, ihtiyacın kadar al.
3) Yeniden kullan – Bir ürünle işin bittikten sonra onu atmak yerine işlevini değiştirerek yeniden kullan. İleri dönüşüm projelerini incele.
4) Geri dönüştür – Çöplerini tanıdıktan sonra işte bu işe girişebilirsin.
5) Kompost yap – Organik atıklarını değerlendir.

Kendimizi ve çöpümüzü tanıyalım!

Bu 5 adımın dışında kendimizi ve çöpümüzü tanımamız açısından çok faydalı olacak bir egzersizden bahsetmek istiyorum: Bir iki hafta boyunca çöpümüzü karıştıralım. Ama gerçekten karıştıralım ve neleri çöpe attığımızı kalem kalem not alalım. Böylece çöplerimize bakarak aslında neleri tükettiğimizi göreceğiz. Listeleme faslı bitince bunları üç farklı grupta toplayalım: geri dönüştürülebilen, geri dönüştürülemeyen ve organik atıklar.

Daha sonra, geri dönüştürülebilen atıklarımız için ilçe belediyemizi arayarak evimize bir geri dönüşüm kutusu isteyelim (bazen eve yollamasalar da sokaklara büyük konteynerler koyuyorlar) ve atıklarımızı ayrıştırmaya başlayalım. Geri dönüştürülemeyen atıklarımız için daha doğa dostu alternatifler bulmaya çalışalım. Organik atıklarımız için ise kompost yapmayı öğrenelim 🙂

Atıklarımızdan sonra sıra mutfak ve banyoda. Hangi cilt bakım ve temizlik ürünlerini kullanıyoruz, bu ürünleri alırken nelere dikkat ediyoruz, sadece cildimize iyi gelmesi veya iyi temizlemesi gerçekten baz almamız gereken faktörler mi? Bu ürünlerin doğaya zararları var mı? Bu soruları kendimize soralım ve zehirsiz temizlik ve cilt bakımı ile tanışalım.

Plastikleri hayatımızdan çıkarmaya başlayalım. Tabii ki burada demek istediğim, evdeki tüm plastikleri atmak değil 🙂 İşe, tek kullanımlık plastikleri reddederek başlayabiliriz. Eğer yeni bir ürün alacaksak, bunun plastik olanını değil de ahşap, bambu, metal veya cam versiyonlarını bulmaya çalışalım.

Ve en önemlisi yaşayacak başka bir gezegen olmadığını, artık bu tüketim çılgınlığı içerisinde doğaya kendini yenilemesi için fırsat vermediğimizi ve gelecek kuşakların gerçekten tehlikede olduğunu kendimize her gün hatırlatalım.

Doğa, uzaklardaki ormanlar, uçsuz denizlerde kalmasın; doğa dostunuz olsun…

İlginizi Çekebilir

Bir Cevap Yazın