Datça’nın ne kadar güzel bir yer olduğunu hep duyardım. “Ne yapsak, gitsek mi? Ne zaman?” derken bir hafta içerisinde, biraz kafa dinlemek için çok kısa bir Datça tatili ayarladık. Orada arkadaşımın yazlığı olduğu için kalınacak yerler konusunda öneride bulunamayacağım. Ama oranın yerlilerinden tavsiye almanın, özellikle yemek konusunda avantajları olduğunu kesinlikle söyleyebilirim. O kadar keyifli zaman geçirip, o kadar güzel yemekler yedim ki..
Dalaman’dan Datça’ya ulaşım
İstanbul’dan Dalaman’a uçtuktan sonra Datça’ya gitmek için havaalanındaki otobüslere binebilir veya Datça Transfer* ile görüşebilir, doğrudan kalacağınız yere gitmek için araç ayarlayabilirsiniz. Dalaman-Datça arası yaklaşık 2 saat sürüyor.
Biz direkt kalacağımız siteye gitmek istediğimiz için Gezinet‘ten** araç ayarladık. Uçuş saatinizi ve numaranızı bildirdikten sonra, sizi o saatte inecek diğer yolcularla aynı araca koyuyorlar ve otobüsle değil, yaklaşık 6 kişilik araçlarla gitmek istediğiniz yere bırakıyorlar. Kişi başı ücreti 50 TL. Burada aklınızda bulunması gereken tek şey, bazen diğer yolcuları beklemek zorunda kalabiliyorsunuz. Ama araçlar konforlu, Datça yollarının virajlarını ve bozuk olduğunu düşünürsek, özel arabayla gitmediğiniz durumda, diğer seçeneklere göre en rahat seçenek bu şekilde gitmek.
Arabaya gerek var mı?
Bana sorarsanız Datça’da araba çok önemli, çünkü gideceğiniz yerlerin mesafesi hiç kısa değil. Özellikle benim gibi farklı farklı yerler görmeyi seviyorsanız, kesinlikle araba lazım. Biz Datça Merkez’de iyice dolaştıktan sonra ara sokakta Enterprise bulduk ve arabayı oradan kiraladık. Bu kadar kısa zamanda en uygun fiyat ve en iyi arabayı orası verince, biz de hemen kiraladık. Burası Datça Transfer ile aynı ofiste, dolayısıyla bu şekilde arayarak bulabilirsiniz.
Nerelere gidilir?
Bizim kaldığımız sitenin önü deniz olduğu için baya rahattık. Ama ben aynı yerde denize girmek istemediğim için başka koylara da gittik tabi. Benim Datça’da en çok beğendiğim yer Eski Datça oldu. Taş evler, dar sokaklar ve rengarenk çiçekler gördüğüm zaman kendimi kaybediyorum zaten. Denize girmek için Palamutbükü ve Kızılbük çok güzel. Ben Ovabükü‘nü de çok beğendim, ama orada işletmelerin olduğu yerlerden değil, en sondaki bakir kısımdan denize girmek hoşuma gitti.
Datça’dan badem, zeytinyağı gibi ürünler almak isterseniz Pehlivan ve Olive Farm çok güzel. Pehlivan’a gidecek olursanız mutlaka balkabaklı bademli lokum alın, ben bayıldım! Olive Farm ise hem butik otel hem de kocaman bir mağazası var. İçerisi çok güzel, ben çok beğendim. Ayrıca, alışveriş yapmasanız bile yemyeşil bahçesinde dinlenebiliyorsunuz. Biz bahçede kahve içtik, çok keyifliydi gerçekten.
Bahsettiğim gibi biz çok kısa bir süre için gelebildik, dolayısıyla gitmek istediğimiz her yere gidemedik. Sizin vaktiniz olursa gidebileceğiniz yerler:
- Karaincir Koyu
- Nevo Datça (seramikler ve el yapımı takılar varmış)
- Çınar Dondurmacı (her gittiğimizde o kadar sıra vardı ki asla deneyemedik)
- Knidos (buraya çok sıcak bir günde gidecekseniz mutlaka şapka alın!)
- Kargı Koyu
Nerelerde yenir?
Biz evde kaldığımız için bazı günler evde yeme şansımız oldu. Bunu özellikle belirtmek istiyorum ki hayatımda yediğim en güzel mantıyı burada yedim. Ne yazık ki adres veremiyorum, çünkü arkadaşımın anneannesi yapıyor. Sadece mükemmel olduğu için söylemek istedim 🙂
Datça’nın en güzel özelliklerinden birisi de, her şey o kadar taze ki yemekler şahane! Benim deneyip çok memnun kaldığım restoranları sıraladım:
- Emek Balık Restaurant
- Mandalya Restaurant & Beach
- Culinarium
- Uysal Mantı & Gözleme Evi
Kısaca…
Her taraf renk renk çiçeklerle dolu, deniz buz gibi çok güzel, yemekler leziz, insanlar rahat ve huzurlu… Ayrıca boş olduğu için, her yerde rahat bir şekilde, hiç bunalmadan vakit geçirebildik. Kısacası, çok kısa bir süre için gelmiş olsak bile, Datça bana çok iyi geldi. En kısa zamanda görmediğim yerlere de gitmeyi planlıyorum.
Başka önerileriniz olursa da mutlaka bekliyorum 🙂
*Datça Transfer: (0252) 712 81 80
**Gezinet: (0252) 712 84 00
