Ana sayfa Hayvan Dostu Canlı Yayın Serisi #6 – Gamze Aral

Canlı Yayın Serisi #6 – Gamze Aral

yazan Melis Büyükerk

Gamze Aral ile köpek eğitimi, hayvan sevgisi ile fobiler, köpeklerde beslenme gibi konularda sohbet ettik. Sohbetimizi izlemek isterseniz videoya buradan ulaşabilirsiniz.

Peki neler konuştuk?

Köpek eğitmenliği/eğitimi

Sohbetimize Gamze’nin nasıl köpek eğitmeni olmaya karar verdiğiyle başladık. Çocukluğundan beri tüm hayvanlara çok düşkün olmasının yanında, köpeği olan tanıdıklarının köpeklerini gezdirmek için izin aldığından, zamanla hem kendi hem aile ve arkadaşlarının köpekleri ile iletişimlerini geliştirmelerine destek olduğundan bahsetti. Yani aslında organik bir şekilde gelişmiş her şey.

Artık bu işi yapmaya karar verdiğinde de “gerçek” bir iş bulması gerektiği tarzı tepkilerle karşılaşmış. Bir yandan da bir kadın olarak bu mesleği seçmenin zorlukları olduğundan bahsetti. Ama bunların hiçbiri Gamze’yi yıldırmamış, bu işten vazgeçirmemiş. İyi ki de öyle olmuş! Kendisiyle çalışma fırsatı bulan aileler gerçekten çok şanslı 🙂

Köpeğinize eğitim aldırmanın aslında sizler için de bir eğitim anlamına geldiğini de konuştuk. Bir eğitmenin köpekle ailesi arasındaki ilişkinin nasıl olmasına dair yol göstermesi gerekiyor. Siz nasıl davranmanız gerektiğini öğrendikten sonra da ilişkiyi aynı şekilde sürdürmek, sizin bu davranışları yaşam tarzınız haline getirmenize bağlı. Tabi her köpek ve ailenin ihtiyaç ve beklentileri farklı olduğu için eğitmenin ona uygun bir şekilde eğitim vermesi de çok önemli. Dolayısıyla “ben köpek eğitmeniyim” diyen herkesle çalışmamak gerekiyor. Hem siz hem de köpekleriniz için doğru bir eğitmen bulmak en çok faydayı sağlamanız için çok önemli.

Özellikle daha önceden travması olan çocuklarınız varsa profesyonel birinden yardım almak çok fark ediyor. Benim deneyimimi merak ederseniz bu konuyla ilgili bir yazı yazmıştım, buradan ulaşabilirsiniz.

Köpek sahiplenme

Gamze ile konuştuğumuz önemli konulardan bir tanesi de köpek sahiplenme. Köpek sahiplenen birçok kişi aslında arka planda ne zorluklarla karşılaşacağından haberdar olmuyor ne yazık ki.

Gamze’ye köpek sahiplenecek bir kişinin öncelikle neleri bilmesi gerekiyor diye sorduğumda, “Bir köpekle ortak bir yaşama hazır mısın? Tüm yaşamını ona göre organize edebilecek misin? Önceliğin o olacak mı?” sorularını yöneltti. Bir köpeğin sahibi olmak çok farklı bir sahiplik duygusu, “öyle araba sahibiyim ben” gibi değil. Köpek bakımı dediğimiz şey de mamasını verip tuvalete çıkarmaktan çok daha fazlası. Bu yüzden tüm sorumlulukları yerine getirebilecek miyiz, şu anki hayat düzenimiz nasıl ve gelecekte nasıl olmasını planlıyoruz, bunların hepsini önceden düşünmek lazım.

Yavru köpek mi, yetişkin köpek mi?

Bir köpek sahiplenmeden önce genellikle yavru köpek sahiplenirsem, benimle büyüdüğü için bana daha çabuk adapte olur gibi bir algı oluyor. Gamze ise bu algının yanlış olduğunu, aslında yetişkin bir köpeği hayata adapte etmenin çok daha kolay olduğunu söyledi. Yavru bir köpeği yetiştirmenin çok başka bir sorumluluk olduğunu anlattı. Yani bebek bir köpeğe yalnız kalma, kemirme, sosyalizasyon, davranış ve karakter sonrasında itaat ile ilgili eğitimler verdik her şey yolunda derken, köpeğin ergenliğe girince davranışlarının değiştiğinden bahsetti. Tabii ki istisnalar var, bazı köpekler kişilikleri dolayısıyla her şeye daha çabuk adapte oluyor, ama çoğunlukla yavru bir köpeğin düzene girmesi yıllar sürerken, yetişkin bir köpek daha önce eğitim almamış dahi olsa her şeyi daha çabuk öğrenebiliyor. Bu nedenle Gamze, özellikle daha önce köpeği olmamış kişileri, yetişkin köpeklere yönlendirmeye çalışıyormuş.

Kedi ve köpekleri tanıştırma

Pia’nın daha önce kaldığı evdeki kedi ile anlaşamaması bana bu konunun önemini fark ettirdi diyebilirim. O yüzden de Gamze’ye kedi olan bir eve köpek geldiğinde (veya tam tersi) ne yapmamız gerektiğini de sormak istedim. Öğrendiğim kadarıyla kediler (özellikle de yetişkin kediler) belirleyici oluyor. Bu sebeple de sonradan yavru bir köpek aldıysanız, onu korumanız gerekiyor. Ayrıca birbirlerine alışabilmeleri için ikisinin de birbirlerinin hareketleri gözlemliyor olması lazım. Bu da onları kontrollü ve kademeli bir şekilde bir araya getirerek mümkün olabilir. Ayrıca sakin kaldıkça hem kediyi hem de köpeği ödüllendirerek doğru yaptıklarını göstermek de onları bir arada kalmaya adapte etmek için motivasyon olacaktır.

Köpek korkusu

Köpekler sınırlarını koruyan canlılar. Dolayısıyla sokaktaki köpeklerden tedirgin olan biriyseniz yapabileceğiniz en iyi şey onlara panik olduğunuzu belli etmeden etraflarından dolanmak. Sürekli onlara bakarsanız, koşarak kaçarsanız, kısacası tedirgin olduğunuzu hissettirirseniz onlar da tepki gösterecektir. Sakin kalmaya özen gösterip, onlarla bir temasa geçmezseniz, onlar da tepki göstermeyecektir.

Eğer köpeğinizle yürürken onun bir kedi ve köpekle karşılaşmasından endişe duyuyorsanız, hep köpeğinizin bir adım öncesinde olmanız gerekiyor. Yani kediyi kovalamaya geçmiş, “ava girmiş” bir köpeği durdurmak çok zor. Bu sebeple, önceden onu kontrol altına almanız lazım. Sakin tavırlarla, köpeğinizin dikkatini çekip yolunuza devam etmeniz gerekiyor.

Elbette burada bahsettiğim durumlar daha genel geçer, spesifik ihtiyaçlar için bir eğitmene danışmanız daha doğru olacaktır.

Köpeklerde beslenme

Şu sıralar evcil hayvanlar için çok fazla beslenme çeşidi ile karşılaşıyoruz fakat bunların hepsi bir ticaret, pazarlama stratejisi ile ile önümüze geliyor. Gamze’nin söylediğine göre, içimize sinen, hayat düzenimize uygun, bize daha pratik gelen beslenme çeşidini seçmemiz uygun olacaktır. Bir yandan da seçtiğiniz beslenme düzeninin köpeğinize iyi gelmesine dikkat etmeniz lazım; dışkısı nasıl, mama yedikten sonra köpeğiniz kusuyor mu, köpeğinizin tüyleri sağlıklı mı… Bunun için de en doğrusu veterinerinizden destek almak olacaktır.

Canlı yayında gelen sorulara istinaden Gamze dişleri için çocuklara hindi boynu verdiğinden bahsetti. Kemiği haşlanmış olarak vermediğini, çünkü haşlandığı zaman kemiğin esnekliğini kaybettiğini ve dolayısıyla sivri bir şekilde kırılabildiğini söyledi. O yüzden kendisi çiğ vermeyi tercih ediyormuş. Yani, hindi boynunu aldıktan sonra 10 gün boyunca buzlukta donduruyor, sonrasında köpeklere çiğ olarak veriyor. Bir yandan da çocukların parazit tedavilerini aksatmıyor tabi.

Sürekli evde olmamızın köpeklerimize nasıl bir etkisi oldu?

Pandemi döneminde evde olunca sanki köpeklerimiz için de çok iyi oldu, sürekli birlikteyiz gibi düşünebiliriz. Fakat aslında bu, onlar için ideal bir durum değil. Eskiden köpeklerin de bir rutini vardı, siz dışarıya çıktıktan sonra yalnız kalıyorlardı, şimdi ise 7/24 birlikteyiz. Bu yüzden de sahiplerine “bağlı” olan birçok köpek şimdi “bağımlı” hale geldi.

Bu dönemin bir diğer önemli sonucu da herkesin köpek sahiplenmek istemesi oldu. Bir yandan çok iyi bir sonuç oldu bu ama bir yandan da Gamze’nin söylediğine göre bu dönem, köpek sahibi olmak için çok yanlış bir dönemdi. Hem onları hayatınıza adapte etmeniz gerekiyor, hem de insanla temas yok, dışarıya çıkmak yok derken sosyalizasyon dönemini kaçıran köpekler ortaya çıktı. Sokakta insan ya da hayvan görünce havlıyorlar, korkuyorlar… İşin kötü tarafı bu davranışları düzeltmeye çalışmaya başlayacak ortamlar henüz oluşmadı.

Şu aşamada yapabileceğimiz en önemli şey, köpeklerin eski rutinlerini ufak ufak geri kazandırmaya, onlara alan yaratmaya başlamak. Kısacası, köpeklerimizin bizden hariç vakit geçirebiliyor olmaları lazım.

*Fotoğraflar @gamzeilefelix hesabından alınmıştır.

İlginizi Çekebilir

Bir Cevap Yazın