Ana sayfa Kültür - Sanat Canlı Yayın Serisi #2 – Lisya Kalma Patir

Canlı Yayın Serisi #2 – Lisya Kalma Patir

yazan Melis Büyükerk

Lisya Kalma Patir ile The Magger’ın kuruluşu, pandemi döneminin dijital platformlara etkisi, yeni projeler ve evcil hayvanlar üzerine çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Sohbeti kaçırdıysanız videoya buradan ulaşabilirsiniz.

Peki neler konuştuk?

The Magger

2011 yılında Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Lisya, dergi okumayı çok sevdiği için böyle bir dijital platform yaratmak istediğine karar vermiş. Sadece kendi yazılarının olmadığı, herkesin kendi ilgilendiği alanla ilgili deneyimlerini/bilgilerini paylaştıkları, dijital bir dergi olarak adlandırılabilecek bir alan oluşturmuş.

Projeyi belirledikten sonra isim koymak kalmış. Lisya da nasıl blog yazanlara “blogger” deniyorsa, dergi (magazine) yazanlara da “magger” diyebiliriz diye düşünmüş. Bence çok güzel bir isim bulmuş! Magger alan adının alınmış olduğunu öğrenince de bu platformun ya da o zamanki haliyle dijital derginin alan adını The Magger olarak almış.

İlk başlarda the Magger, aylık bir dergi olarak çıkıyormuş. Hatta aynı dergi okurmuş gibi sayfaları çevirerek ilerleyebildiğiniz bir formatı varmış. Sonradan bunun kullanışlı olmadığına karar verip, bugünkü halinin ilk adımları atılmaya başlanmış.

Şu anda the Magger, 7 kişilik çekirdek ekibi ve (içinde benim de bulunduğum) 500’ü aşkın magger’ıyla seyahat, sanat, sinema, müzik, iyi yaşam gibi aklınıza gelebilecek her konuda yazılara ulaşabildiğiniz, kısacası herkesin kendi zevkine uygun bir şeyler bulabileceği dijital bir platform.

Magger olmak

Bahsettiğim gibi Lisya bu projeyi tasarlarken, farklı kişilerin istedikleri konularda yazılar yazabildiği bir platform oluşturmuş. O yüzden çekirdek ekiplerinin yanı sıra burada deneyimlerini , ilgi alanlarını, fikirlerini ve bilgilerini paylaşan maggerlar çok önemli bir yere sahip.

Nasıl Magger olunur?

Bu benim merak ettiğim bir soruydu çünkü ben İrem’in bana sorması ile birlikte the Magger ailesiyle tanıştım. Buradan da bir kez daha teşekkür ediyorum kendisine, böyle güzel bir ekiple beni tanıştırdığı için!

Herhangi bir konuda kendini geliştirmek isteyen, yaşadığı bir deneyimi paylaşmak isteyen, yazı yazmak isteyen ama daha önceden fırsat bulamayan ve çeşitli başka sebeplerden bir şeyler paylaşmak isteyen herkes Magger olabilir.

Buna ilişkin rahatlatıcı bir faktör de the Magger’ın kendi editörlerinin olması. Dolayısıyla sizin gönderdiğiniz yazılar her türlü yazım yanlışları bakımından kontrol edilip, düzeltiliyor. Siz yazdığınız yazıya uygun fotoğraf bulamadıysanız, sizin için bulunuyor ve yazının uygun yerlerine konuluyor. Bu şekilde de siz anlatmak istediğiniz konuya odaklanabiliyorsunuz ve neyi yanlış yapmışım diye stres olmanıza gerek kalmıyor. Her zaman arkada bir kontrol mekanizması olduğunu biliyorsunuz çünkü.

Kısacası paylaşmak istediği bir konu olan herkes Magger olabilir!

Kişisel bir akış

The Magger’ın diğer dijital platformlara göre en önemli farkı kişisel bir akış oluşturabilmek. Yani kendi profilinizi oluştururken ilgilendiğiniz alanları, takip etmek istediğiniz maggerları seçebiliyorsunuz. Bu sayede o konuya ilişkin veya o maggerın yeni bir yazısı çıktığında sizin akışınızda onlar gözüküyor. İlgilenmediğiniz konulara dair bir şey görmüyorsunuz. Eğer isterseniz, kendi akışınızın dışında, sitenin normal akışını da görmeyi seçebiliyorsunuz.

Nasıl Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarınızda ilgilendiğiniz hesapları takip ediyorsanız, the Magger’da da bu hesaplardaki gibi bir akış oluşturabiliyorsunuz. Bu şekilde de daha kişisel ve özel bir hesabınız olmuş oluyor!

Pandemi döneminde The Magger

Koronavirüs ile birlikte evlere kapanmamızın ardından maggerlar evlerde yapılabilecek aktiviteler, film önerileri, podcast önerileri, etkinlikler, haberler ve daha birçok konu üzerine yazılar paylaşmaya başladı. Ayrıca the Magger Instagram hesabı da çok aktif bir şekilde kullanılarak, takip edenler için harika bir platform oluşturulmuş oldu. Durum böyle olunca da, kullanıcı sayısı artmaya başladı.

Bence, the Magger bu durumu o kadar güzel idare etti; o kadar doğru ve güzel bilgi paylaşımı yaptı ki, insanlar da böyle bir zamanda bu platformdan çok fayda sağladı. Çünkü, the Magger’ın kurulma amacıyla doğru orantılı olarak, herkesin kendi ilgi alanına dair bulabileceği birçok içerik üretildi.

Yeni projeler

The Magger aynı zamanda kendini sürekli yenileyen, hep fark yaratmaya çalışan bir platform. Bu yüzden de yeni projeler üretmeye devam ediyorlar.

Harita

Bunlardan bir tanesi harita! Benim de bayıldığım bu fikri hayata geçirmişler aslında ancak evlerimize kapandığımız için çok fazla kullanılma şansı olamadı henüz. Bilindiği üzere the Magger bünyesinde dünyanın her yerine ilişkin yazılar yer alıyor. Diyelim ki siz yurt dışında bir yere gittiniz; örneğin Paris! Paris sokaklarında dolaşırken haritadan bakıp, bulunduğunuz yerdeki mekanlar hakkında orada önceden bulunmuş Maggerlar ne yazmış görebileceksiniz! Bu hem Türkiye hem de yurt dışında hakkında yazı yazılmış her yer için geçerli!

Örneğin ben the Magger’da burada olduğu gibi evcil hayvanlarla gidilebilecek yerleri yazıyorum (henüz okumadıysanız iki tane yazı var; birincisine buradan ikincisine de buradan ulaşabilirsiniz). O an köpeğinizle dolaşırken bir yerde oturmak istediğinizde haritadan evcil hayvanınızla gidebileceğiniz bir mekan var mı görebileceksiniz. Bu benim uzun zamandır yapmak istediğim bir şeydi.

Magger Shop

Yakında the Magger Shop açılıyor! Tahmin edeceğiniz üzere burası bir e-ticaret sitesi asla olmayacak. Aksine, küçük işletmeleri destekleyen, sürdürülebilir ürünleri buradan satın alabileceksiniz.

Ayrıca da Magger’ın kendi tasarladığı günlük/ajandayı da buradan satışa sunacaklar. Eminim çok güzel oldu, ben heyecanla bekliyorum!

Haberler

Şu anda websitesine girdiğinizde Haberler kısmını görebilirsiniz. Ancak Lisya’nın hayali bunu daha da büyütmek. Tam anlamıyla yeni bir proje olmasa da hem kapsamı hem de içeriği genişleyeceği için ben bunu yeni projeler altında değerlendiriyorum. Daha önceden bahsettiğim gibi çok aslında çok küçük bir ekip çok büyük işler başarıyorlar. Bu yüzden de biraz zamanla haberler bölümünü de istedikleri hacme getireceklerinden şüphem yok 🙂

Kendi işini kurmak isteyenler için öneriler

Lisya üniversiteyi bitirdiği gibi the Magger’ı kurmuş ve çok da başarılı şekilde ilerliyor! Kendi işini kurmak isteyenler için de birkaç önerisi var:

  1. Güzel bir fikir!
  2. Doğru ekip
  3. Çevre

Güzel ve daha da önemlisi sizin inandığınız bir fikriniz olması lazım. Biraz da risk almak için gönüllü olmak lazım. Sonrasında doğru ekibi kurmak lazım. Ekip çok önemli! İnandığınız yolda birlikte hareket edebileceğiniz, aynı dili konuştuğunuz bir ekip sizi çok ilerilere götürebilir. Çevre (network) de önemli faktörlerden. İlişkilerinizi iyi tutmak lazım. Biraz şans ve çok çok çalışmayla, hayal olarak başlayan fikriniz çok başarılı bir işe dönüşebilir.

Evcil hayvanlar

Kuki – @lisyakalma

Son olarak da, ikimizin ortak tutkusu olan evcil hayvanlardan bahsettik. Lisya, Kuki’yi nasıl sahiplendiklerini anlattı. Kuki’nin bu dönemde nasıl etkilendiğinden bahsetti. Benim de the Magger’daki 11 yazımın 5 tanesinin evcil hayvanlarla ilgili olduğunu fark ettik. Onlarla hayatın daha güzel olduğunu konuştuk.

Son olarak Lisya, Isle of Dogs animasyon filmini hayvansever herkese tavsiye etti ve “satın alma sahiplen!” diyerek sohbetimizi bitirdik 🙂

The Magger hesapları:

İlginizi Çekebilir

Bir Cevap Yazın