Ana sayfa Kültür - Sanat 26. İstanbul Tiyatro Festivali’nden Seçkiler

26. İstanbul Tiyatro Festivali’nden Seçkiler

yazan Melis Büyükerk

Tiyatro festivali yine harika bir seçkiyle 25 Ekim’de başlıyor! 26 Kasım Cumartesi gününe kadar devam edecek festivalde 24 oyun var. Küratörlüğünü Işıl Kasapoğlu’nun yaptığı festival bir yandan Moliére’in 400. doğum günün kutlarken, diğer yandan bizleri Haldun Taner ve Ferhan Şensoy’un oyunlarıyla buluşturuyor. Biz aşağıda festivalden kendi seçkimize yer verdik ama merak ederseniz tüm programa buradan ulaşabilirsiniz.

Kibarlık Budalası Remix

25-26 Ekim, Maximum Uniq Hall

  • Uyarlayan: M.Caner Alper
  • Yöneten: M.Caner Alper & Mehmet Binay
  • Oynayanlar: Burak Altay, Mustafa Kırantepe, Kadir Çermik, Zeynep Anacan, Seyhan Arman, Aslı İnandık, Nurhan Özenen, Halil İbrahim Kurum, Berkay Akın, Oya Ünal ve Nergis Öztürk

Festivalin açılışını Moliére’in Kibarlık Budalası oyunundan Caner Alper tarafından uyarlanan Kibarlık Budalası oyunu Remix yapıyor. Molière’in 17. yüzyıl Fransası’nda el değiştiren zenginliği ve gücü hicvettiği oyun burada farklı bir şekilde ele alınıyor ve popülerlik çabasıyla şöhret peşinde koşma gibi temalarla günümüze uyarlanıyor. Ayrıca oyun geleneksel seyir kurallarının da ötesine geçiyor.

Duvar

31 Ekim & 1 Kasım, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi

  • Yazan: Zülfü Livaneli
  • Yöneten: Bilge Emin
  • Dramaturji: Zeynep Avcı
  • Oynayanlar: Fulya Koçak, Esra Yaşar, İrem Arslan, Doğuş Bilgin

Zülfü Livaneli festivalin “Bu İşte Bir Kadın Var” bölümünde ilk kaleme aldığı oyun olan Duvar ile prömiyerini yapıyor. Dünyanın farklı yer ve zamanlarında benzer acıları, korkuları, yoksunlukları yaşamış dört kişinin bir otel odasında kesişen yollarını, iç içe geçen trajik hikayelerini konu alan bu oyun yönetmen Bilge Emin’i de ilk kez festival izleyicisiyle buluşturuyor.

Juliet ve Romeo, Lost Dog

3-4 Kasım, Maximum Uniq Hall

  • Tasarlayan, Yazan, Yöneten: Ben Duke
  • Oynayanlar: Kip Johnson, Solène Weinachter

Son zamanların en gözde yönetmenlerinden biri olan Ben Duke’ün yönetmenliğinde Shakespeare’in Romeo ve Juliet’ine tekrar konuk oluyoruz. Ancak bu sefer ölmeyip 40’lı yaşlarına ulaşmış bir Juliet ve Romeo ile karşı karşıyayız. Dans ve komedinin ustaca harmanlandığı oyunda hepimizin bildiği bu aşk hikayesinin gündelik hayat karşısındaki savaşını görüyoruz. Sorunlarını çözmek için çeşitli yollara başvuran Juliet ve Romeo, adeta evlilik kılavuzu niteliğinde.

İlyada / Selçuk Yöntem & Ece Dağıstan Say

8-9 Kasım, Süreyya Operası

  • Yazan: Alessandro Baricco
  • Kısaltarak Sahneye Uyarlayan: Zeynep Avcı
  • Yöneten, Yorumlayan: Selçuk Yöntem
  • Müzik: Fazıl Say
  • Piyano: Ece Dağıstan Say
  • Kum Sanatçısı: Veysel Çelikdemir

Bu sefer de 1.500 yıl önceye, Truva Savaşı’nın tam ortasına gidiyoruz. Festivale özel bu oyunda Alessandro Baricco’nun çağdaş bir yaklaşımla yeniden kaleme alarak insancıllığını ön plana çıkardığı İlyada, Selçuk Yöntem’in yorumuyla hayat bulurken Fazıl Say’ın kendi bestelerinden bu performansa özel derlediği seçkiyi piyanist Ece Dağıstan Say’dan dinliyoruz.

Şahları da Vururlar / Ferhan Şensoy’un Anısına

11-12 Kasım, Ses Tiyatrosu

  • Yazan: Ferhan Şensoy
  • Yöneten: Volkan M. Sarıöz
  • Orijinal Müzik: Fuat Güner, Ferhan Şensoy
  • Dramaturji: Yavuz Pekman
  • Oynayanlar: Celal Belgi̇l, Erkan Üçüncü, Serap Günaydın, Özkan Aksu, Elif Durdu Şensoy, Orkun Akyıldız, Sefa Tantoğlu, İlksen Ökte ve Nejat Yavaşoğulları, Gökhan Şeşen, Burhan Şeşen

Ortaoyuncular, Ferhan Şensoy’un vefatından sonra sahnelere dönüyor. Ayrıca tarihi Ses Tiyatrosu da perdelerini Ferhan Şensoy’un mizahıyla yeniden festivalde açıyor. İran’daki karışıklıklar üzerinden o dönemli Türkiye’ye eleştiriler yönelten oyun hem Şensoy’un yazarlık ve yönetmenlik tarzına harika bir örnek hem de gerçek bir tarih parodisi.

Moliére Maratonu

12 Kasım, Atlas 1948 Sineması

Festival kapsamında Moliére’in 400. yılı anısına Atlas 1948 Sineması’nda gösterimler de var:

  • 11:00 – Hastalık Hastası
  • 14:30 – Kibarlık Budalası
  • 19:00 – Tartuffe ya da İkiyüzlülük

Medea’ya İnce Ayar

13-14 Kasım, Müze Gazhane Meydan Sahne

  • Proje Yaratıcıları: Simon Wachsmuth, Emre Koyuncuoğlu, Yasemin Nur
  • Yazan, Yöneten: Emre Koyuncuoğlu
  • Mekân Yerleştirmesi: Yasemin Nur
  • Oynayanlar: Esin Alpogan, Hatice Aslan, Ayşegül Erkutay, Serpil Özcan, Gamze Şeber

Yunan mitolojisindeki ünlü Medea efsanesinden esinlenerek kaleme alınan, görsel sanatçılar Simon Wachsmuth ve Yasemin Nur ile yönetmen Emre Koyuncuoğlu’nun birlikte yarattığı bu oyun, anne-çocuk ilişkilerini irdelerken günümüz dünyasına eleştirel bir yaklaşımda bulunuyor. Medea’nın Yolculuğu Projesi; metin tiyatrosu, video sanatı, enstalasyon, deneysel ses yerleştirmesi, performans, interaktif tiyatro kavramlarının iç içe geçtiği bir gösteri olarak öne çıkıyor.

Richard

17 Kasım, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi

  • Yazan, Yöneten: Okan Bayülgen
  • Berna Moran’ın çevirisinden yararlanılmıştır.
  • Proje: Nihal Usanmaz, Yıldırım Fikret Urağ, Kubilay Çamlıdağ, Orkun Dökmeci
  • Dramaturji: Dilek Tekintaş
  • Oynayanlar: Okan Bayülgen, Olgun Toker, Şenay Gürler, Beyti Engin, Kevork Türker, Ebru Unurtan Urağ, Nihal Usanmaz, Kubilay Çamlıdağ, Volkan Ateş, Su Sonia Herring, Oral Özer, Hakan Kardigan, Dilay Yıldız, Ali Akkök, Cüneyt Üstün, Berk Kır, Ferdi Taşkın, Orkun Dökmeci, Levent Akkök, Cihan Akbilek, Ece Önderoğlu, Sinan Aksu, İstanbul Bayülgen

Okan Bayülgen, Shakespeare’in ünlü trajedisi III. Richard oyunundan hareketle yazıp yönettiği bu oyunla ile festivalde tiyatroseverlerle buluşuyor. Oyun, farklı disiplinlerden sanatçıları bir araya getiren Kabare Dada tarafından hayata geçiriliyor. Seyircileri sürprizlerin beklediği bu oyun bizi bambaşka bir Richard ile tanıştırıyor.

Titanlar

23-24 Kasım, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi

  • Yöneten, Koreografi: Euripides Laskaridis
  • Dramaturji Danışmanı: Alexandros Mistriotis
  • Sanatsal İşbirliği: Drosos Skotis, Diogenis Skaltsas, Thanos Lekkas, Nikos Dragonas
  • Oynayanlar: Euripides Laskaridis, Dimitris Matsoukas

İnsanlığın bilinmezlik karşısındaki varoluşunu keşfetmeyi amaçlayan Euripides Laskaridis bu oyunla bizleri aklın henüz oluşmadığı bir evrene götürüyor. Bu evrende gülünç ile ciddi, önemli ile önemsiz, ışık ile karanlık sürekli yer değiştiriyor. Laskaridis Titanlar ile yaptıklarımızı niye yaptığımızı, gerçekte neye ihtiyacımız olduğunu ve ne istediğimizi tartışmaya açıyor.

İlginizi Çekebilir

Bir Cevap Yazın